Agorafobi, kişinin hayatını cehenneme çevirebilecek zorlukta bir ruhsal hastalıktır. Başlangıç dönemlerinde adlandırılamayan bu hastalık, kesinlikle önemsenmeli ve mutlaka bir psikiyatri doktoruna muayene olunmalı. Bu yazımızda, agorafobi nedir? Belirtileri neler? Nasıl tedavi edilir? sorularının cevaplarını vermekteyiz.
Bir ruhsal hastalık olarak bilinen agorafobi, kişilerin yoğun şekilde anksiyete hissetmelerine neden olur. Ruhsal hastalıklar konusunda bilgisi olmayan kişilere, dışarıdan bakıldığında anlamsız gelebilecek olan bu hastalık kişilerim yaşamlarını devam ettirmeleri esnasında çok büyük sıkıntılara yol açabiliyor.
Büyük alanlarda durmaktan çekinen insanların bilinçaltlarına biraz inildiğinde aslında farkında bile olmadıkları halde pek çoğunda agorafobi sorunu olduğunu gözlemlenir.
Agorafobi nadiren de olsa ilerleyen durumlarda hastaların korkudan kendini evlerine kapatmaları ve hiçbir şekilde dışarı adım atmamaları ile sonuçlanabilir. Kesinlikle hafife alınmaması gereken bu rahatsızlık, erken dönemlerde iyileştirilmediği takdirde ömür boyu kalıcı sonuçlara neden olabilir.
İçerik
Agorafobi ya da daha çok bilinen haliyle kapalı alan korkusu, geniş ve büyük alanlara gittiklerinde kendilerini yalnız ve korkmuş hisseden kişiler için tanımlanabilen bir tür ruhsal bozukluktur.
Agorafobi hastaları korkularını hiçbir şekilde kontrol edemezler ve büyük alanlarda herhangi bir sorun yaşadıklarında çevrelerinden yardım gelmeyeceğini düşünürler. Bu yüzden de bir tür savunma mekanizması olarak böyle alanlarda bulunmaktan mümkün olduğunca kaçınırlar.
Agorafobi hastaları çoğu zaman işlek caddelerde yürürken, kapalı alışveriş merkezlerinde alışveriş yaparken ya da arkadaşlarıyla sinema ve tiyatroya giderken bu korkuyu hissedebilirler. Bu sebeple genellikle büyük kalabalıkların olduğu topluma açık alanlarda durmamaya gayret ederler. Gerçekten gitmek zorunda oldukları zamanlarda ise mutlaka yanlarında güvendikleri birisini de götürmeye çalışırlar. Yanlarına birilerini aldıkları zamansa yaşadıkları duygu karmaşaları ile çok daha rahat savaşabilirler.
Agorafobi hastaları için hastalık belirtilerinin ortaya çıktığı alanlar çoğu zaman marketler, spor salonları, tiyatrolar, AVM’ler ve sinemalardır. Bu hastalık ayrıca uçak, otobüs ya da benzeri toplu taşıma araçlarından korku şeklinde de kendini gösterebilir.
Hastalık derecesi ilerlemiş olan bazı hastalar ise tünel, tavanı basık odalar ve hatta asansör gibi daha ufak çapta alanlara dahi girmekten çekinirler. Bu durum bir süre sonra onların sosyal hayatlarını tamamen bitirir ve kendilerini herkesten uzaklaştırmalarına neden olur.
Agorafobiye neden olan faktörler temel olarak 3 farklı başlık altında incelenebilir.
Genellikle başlı başına bir rahatsızlık olarak gözlemlenebilen agorafobi, bazı durumlarda panik atakla birlikte de seyredebilir. Bu durumlarda hastalığın tanımı agorafobili panik bozukluk şeklindedir. Panik atakla birlikte desteklenen agorafobi toplumda her 100 kişiden 5’inde görülmektedir. Bu hastalık çoğunlukla ilk evrelerinde sadece panik bozukluk olarak gözlemlenirken, bir müddet sonra agorafobiye dönüşerek hastalar üzerindeki etkisini arttırmaya başlamaktadır.
Agorafobinin tek başına tedavisi mümkün değildir ve bu nedenle hem ilaç hem de psikolojik tedavi yöntemleri eşliğinde bir süreç izlenmelidir. Nadiren tedaviye cevap vermeyen agorafobi hastaları dışında büyük bir çoğunluk doğru zamanda teşhis ve etkili tedavi teknikleri ile iyileşme gösterebilir. Bu hastalığı yaşayan bireylerde tedaviye erken başlanması halinde belirtilerinin tamamen yok edilebilme imkânı bulunur.