Erken teşhis özelliği diğer kanser çeşitlerine göre daha kolay olan cilt kanseri, aynı zamanda oldukça yaygın görülen bir kanser türüdür. Birçok çeşidi bulunan cilt kanserinin en tehlikeli ve nadir görülen türü olan melanoma öldürücü özelliğe sahiptir.
Cilt tabakasında oluşan kötü ve kontrolsüz oluşumlara cilt kanseri teşhisi konmaktadır. Yapılan araştırmalar erkeklerin kadınlara nazaran bu hastalığa daha yatkın olduklarını gösterse de genetik yatkınlık da önemli bir etkendir. Diğer yandan güneşin zararlı ışınlarına uzun süre maruz kalınması da cilt kanserini tetikleyici önemli unsurlar arasındadır.
Cilt yüzeyinde görülen değişiklik ve belirtilere göre farklı çeşitleri bulunan cilt kanserinde bazal hücreli kanser toplumda en sık görülme oranına sahip türüdür.
İçerik
Deri tabakasında yer alan hücrelerin DNA’larında hasar oluşması ve hasarın zamanında onarılamadığı için kanserli hücrelerin hızla çoğalması sonucu cilt kanseri hastalığı ortaya çıkmaktadır. Erken teşhisin oldukça önemli olduğu bir kanser türü olarak kişilerin ciltlerinde meydana gelen değişiklikleri zamanında fark etmeleri ve tedavinin başlaması iyileşme ihtimalini de yükseltmektedir.
Güneş ışınları cilt kanserinin başlıca nedenleri arasında gösterilse de çoğu zaman zararlı beslenme şekli de günümüzdeki birçok insanın bu kanseri türüne yakalanmalarına neden olmaktadır.
Kanser izlerinin cilt yüzeyinde gözle görülür özellikte olmasında dolayı cilt kanseri diğer kanser türlerine göre daha kolay ve erken dönemde teşhis edilebilir. Kafa derisinde, boyunda, kulaklarda ve ellerde belirti gösterir.
İlk başlarda iyileşmeyen yaraların sürekli büyümesi ve kanaması cilt kanserini ilk akla getirebilecek belirtilerdir. Kanser hücresi belirtileri bazı kişilerde ten rengindeki oluşumlarla da belirti verebilir.
Kanserli oluşumlar kahverengi, siyah ya da kırmızı renklerde olabilmektedir. Avuç içleri ve aya tabanında oluşan yabancı oluşumlar ise cilt kanseri açısından önemsenmesi gereken önemli belirtilerdir.
Cilt kanseri güneş ışınlarına aşırı maruz kalınması nedeniyle oldukça sık karşılaşılan kanser türüdür. Uzun süre ve yanlış pozisyonda güneşin zararlı ışınlarının altında bulunanların cilt kanserine yakalanma oranları oldukça yüksektir. Solaryuma girmek ve güneş lambalarının sıkça kullanımı da cilt kanserinin diğer önemli nedenleri arasındadır.
Aşırı radyasyon bulunan ortamlarda uzun süre kalmak ve genetik faktörler gibi sebepler cilt kanserini tetiklemektedir. Aile bireylerinde cilt kanseri geçirmiş olanların bu nedenle düzenli olarak kontrolden geçmeleri erken teşhis için önemlidir.
Cilt kanserinin teşhisi çoğu zaman deride görülen ve uzun süre geçmeyen değişiklikler sonucu gidilen doktor muayenesi sonucunda teşhis edilmektedir. Farklı ve düzensiz oluşumlara dair yapılan bazı testler kanserin teşhisini sağlayacaktır.
Elde edilen sonuçlar cilt kanseri izlerini taşıyorsa uzman bir doktora yönlendirilerek fiziksel muayeneden geçilmesi gerekir. Ardından tümörlü kısımdan bir parça alınarak biyopsi yapılır.
Hastadan alınan örnekler mikroskobik ortamda incelendikten sonra kanserin türü ve özellikleri hakkında bilgi edinilebilir. Teşhis için yapılan ilk müdahaleler kanserin vücuda ne kadar yayılıp yayılmadığı hakkında da bilgi verir.
Farklı cilt kanseri türleri ve özellikleri hastaların tedavi süreçlerinin de farklı olmasına neden olmaktadır. Ancak çoğunlukla ilk tedavi seçeneği olarak cerrahi yöntem tercih edilmektedir. Melanoma gibi hayati riski bulunmayan cilt kanseri türlerinde uygulanan cerrahi tedavi yöntemlerinde başarı oranı oldukça yüksektir.
Tedavi süreci tek bir doktor tarafından değil; dermatolojist, onkoloji uzmanı ve plastik cerrahı gibi uzmanların yer aldığı bir ekip tarafından takip edilmelidir. Ameliyat şekline ise cilt kanserinin türü ve bulunduğu aşama göz önünde bulundurularak karar verilmektedir. Cerrahi tedavi şeklinin yanı sıra, küretaj, kriyoterapi ve kemoterapi gibi başarı oranı yüksek tedavi şekilleri uygulanmaktadır.
Cilt kanserine yatkınlık açısından bazı kişisel özellikler risk faktörlerinin artmasına neden olmaktadır. Bunlar arasında cilt rengi temel sayılabilecek risk faktörlerinden biridir. Sarışın ve çilli bir cilt yapısına sahip olmak cilt kanserine daha yatkın olmaya neden olmaktadır.
Güneş yanıklarının da bir sonraki aşamasının cilt kanseri olması aşırı güneşe maruz kalmaktan korunmayı gerektirmektedir. Sigara kullanımı ve kalıtsal özelliklerde cilt kanserine yakalanma da önemli faktörlerdir. Yaşanılan yerin yüksekliği zararlı güneş ışınlarına daha yakın olmaya neden olacağı için cilt kanseri açısından risklidir. Uzun süre ilaç kullanımı da cilt kanserine yakalanma ihtimalini artırmaktadır.
Cilt kanseri ihtimalini en aza indirmek için genetik yatkınlık dışındaki faktörler için bazı önlemler almak mümkündür. Bunların başında güneş ışınlarına uzun süre maruz kalmamak gelmektedir. Koruyucu güneş kremlerine ek olarak şapka ve gözlük kullanımı ve güneş yanıklarından korunmayı sağlayacaktır. Ayrıca bronzlaşmak amacıyla suni güneş ışınlarına maruz kalmak da diğer cilt kanseri nedenleri arasındadır.
Kanserin erken teşhis edilerek zamanında tedavi edilebilmesi için toplumda yaygın bir şekilde görülen cilt kanserine karşı temkinli davranmak ve her fırsatta vücudun kontrol edilmesi de büyük ölçüde korunmayı sağlayacaktır.
Cilt kanseri çeşitleri vücudun bulunduğu bölge ve görünüm özellikleri göre 3’e ayrılmaktadır. Bunlardan ilki bazal hücre kanseridir. Bu kanseri türünde vücudun tehlike altındaki kısımları boyun ve yüz gibi güneş ile temas etme olanağı bulunan kısımlardır. Bu bölgelerde oluşa yamuk ve kahverengi şeklindeki yaralar ile belirtilerdir.
Pullu hücre kanser çeşidinde ise yine güneş ile temas eden el ve kollar risk altındadır. Ayrıca cilt rengi esmer olan kişilerde pullu hücre kanserine daha sık rastlanmaktadır. Cilt tabakasında sert bir nodül oluşumu ve pullu bir görünüme sahip cilt yüzeyi ilk belirtiler arasındadır. Cilt kanserinin en riskli türü olan melanoma da ise oldukça koyu kahverengi renkteki benek ve lezyonlar ilk işarettir.
Melanomanın teşhisini kolaylaştıran ayak tabanı, avuç içi ve burun gibi bölgelerde oluşan lezyonlar, erken teşhisle birlikte başarılı bir tedavi sürecinin de mümkün olmasını sağlar.
İlerleyen yaş nedeniyle pek çok kişinin vücudunun farklı noktalarında ben ve lezyon gibi oluşumlar meydana gelmektedir. Bu oluşumların melanom gibi tehlikeli bir cilt kanseri türü olup olmadığını anlamak için başka belirtilere de ihtiyaç vardır. Bu noktada mevcut bir benin giderek büyümesi, şeklinin zamanla değişmesi ve özellikle dış sınırlarının düzensiz karakterde olması, ağrı ya da kaşıntıya neden olması gibi diğer belirtiler melanomun erken teşhis ihtimalini artıran belirtilerdir.
Son derece koyu renkli benlerin zamanla büyüdüğü ve yok olmadığı fark edildiğinde vakit kaybedilmeden doktora gidilmesi melanom tedavisinde başarı olasılığını artırır.
Genellikle yüz ve boyun bölgesinde yer alan benler cilt kanseri hakkında ip uçları veren önemli belirtilerdir. Aniden ben oluşumları, mevcut benlerdeki değişimler ve kaşınan benler cilt kanserini akla getirebilecek durumlardır.
Cilt kanserine karşı temkinli davranmak ve erken tanı ihtimalini artırmak için kişilerin öncelikle kendilerini kontrol altında tutmaları ve ardından uzman bir doktor takibinde olmak yarar sağlar. Aksi halde kendi haline bırakılan benler kanserin ileri evrelerine kadar teşhis edilmeyerek hayati riskin oluşmasına neden olabilir.