Gotama Buda, milattan önce 563-483 yılları arasında yaşamış Budizm’in kurucusu olan ruhani bir öğretmendir. Doğduğunda Gotama ismine ek olarak Sidarta ismi de eklenmiştir. Yaşadığı dönem içinde Prens Sidarta ya da Sakya kabilesinden bilge olarak anılmıştır. Kendisini “Bırakmayı öğren. Mutlululuğun anahtarı budur.” sözü ile tanıyan pek çok kişi vardır.
Gotama Buda Budistler tarafından Buda olarak benimsenmiştir. Buda Sanskritçe ’de uyanmış kişi anlamını taşımaktadır. Buda Budizm dininin yanı sıra başka dinler tarafından da kutsal bir değer olarak kabul edilmektedir.
Bahailik dininde peygamber sayılan Buda, birçok Hindu yazılarda insanların Vedik inancından uzaklaşmalarını amaçlayan Vişnu avatarı olarak görülmektedir. Ailesi tarafından Sidarta ismine layık görülen Buda, amacına ulaşmış anlamını taşıyan bir isme sahiptir. Gotama ismi ise Buda’nın ait olduğu aileye verilen isimdir.
İlginizi Çekebilir: Budizm Nedir?
İçerik
Gotama Buda’nın doğum ve ölüm yılı hakkında kesin bilgi bulunmamaktadır. Doğum tarihi olarak milattan önce 563 yılı kabul edilmektedir. Günümüzde halen Gotama Buda’nın doğum ve ölüm tarihine ilişkin araştırmalar sürmekte ve ilginç bilgiler ortaya çıkmaktadır.
Elde edilen bilgilere göre Buda rivayet edilen tarihlerden çok önce ya da asırlar sonra da dünyaya gelmiş olabilir. Doğum yeri olarak ise Hindistan’ın kuzeydoğusunda bulunan Nepal sınırları içindeki Lumbini’de doğduğu tahmin edilmektedir.
Buda peygamber mi? sorusu sıklıkla sorulmakla beraber bu sorunun net bir cevabı bulunmuyor. Semavi dinlere göre, Buda peygamber olmasa da farklı inanışlara göre kendisi peygamber olarak görenler bulunuyor.
Şakya Kabilesinin kralı olan bir babanın evladı olarak dünyaya gelmiş olan Buda, mükemmel bir yaşam sürmüştür. İstediği her şeye sahip olarak yaşamasını isteyen babası, aynı zamanda kendisinden sonra sarayın başına geçecek kişinin de oğlu Gotama Buda olmasını istemiştir. Oğlunun yoksulluk ve hastalık gibi sorunlarla yüzleşmemesi için ise saraydan çıkmasına çok fazla izin vermemiştir.
Babasının tüm çabalarına rağmen 29 yaşında iken hayatın gerçeklerini fareden Buda, Hint Tanrısı Brahma’ya hayatını insanlığın huzuru için adayacağına söz vermiştir. Verdiği söz 29 yaşına kadar olan yaşamını ne kadar anlamsız ve değersiz olduğunu anlamasını da sağlamıştır. Tüm bu farkındalıkları yaşadığı sırada dünyaya gelen oğlu, eşi ve doğup büyüdüğü şehri terk ederek acıların ve dertlerin son bulması için arayışlar içine girmiştir.
Sakya kabilesinin mensubu olarak dünyaya gelmiş olan Buda, annesi Mahamaya tarafından doğmadan önce rüyasında fil olarak görüldüğü rivayet edilmektedir.
Rüyanın ardından Dolunaylı bir Lumbini gecesinde doğan Buda, birçok Hindistan ülkesinde Vesak Bayramının kutlanmasının ana sebebidir. Kutlanan Vesak Bayramında Gotama ’ya dair üç önemli olay hatırlanmaktadır. Gotama Buda’nın doğumu, Budizm’i seçmesi ve Nirvana’ya ulaşmasıdır.
Buda’nın babasına bir kâhin tarafından oğlunun önemli bir kral ya da bilge olacağının rivayeti verilir. Oğlunun kendisi gibi kral olmasını isteyen baba, Gotama Buda’nın din derslerinden mahrum olarak büyümesine neden olmuştur. Henüz 16 yaşında iken evlenen Buda, gençlik yıllarının büyük kısmını sarayın dışına çıkmadan geçirmiştir.
Babasının kral olmasının ve zengin olmalarını çok fazla umursamayan Buda, yaşadığı hayattan çok fazla hoşnut olmadığı için oğlunun doğumunun ardından daha az dert ve tasanın olacağı yerlere gitmeyi tercih eder. Bu dönemde Buda’nın dört gerçek olarak tanımladığı kişi ve olaylarla karşılaşır.
Bir derviş, bir ceset, sakat ve yaşlı bir adam Sidarta ’ya göre yaşamın ayrılmaz parçaları özelliğindedir. Bu gerçeklerle yüzleşen ünlü bilge zenginliğin ve paranın da ne kadar değersiz olduğunu anlamıştır.
Gerçeğin peşinde koştuğu yıllarda o dönemin iki önemli bilgesi sayılan Alara Kalama ve Udaka Rumaputta’nın öğrencisi olmuştur. Bu isimlerden yoga ve meditasyon dersleri alarak aydınlığa ulaşmanın yollarını aramaya devam etmiştir. Kurtuluşa ermek için oruç tutmayı denemiş olsa da aradığı iç huzuru oruç ibadetinde de bulamamış ve dinleri büyük ölçü de reddetmiştir.
Eşi ve çocuğunu geride bıraktıktan sonra Ganj Vadisi’nde 6 yılını geçiren Gotama Buda, bu süreçte tam bir çilekeş yaşamı sürmüş ve din adamlarının dert ve sıkıntılar karşısındaki yöntemlerini gözlemlemiştir.
Din ile acı ve çilelerin yok olmayacağı düşünen Buda, günümüz insanlarına öğreti niteliğindeki sözlerini bırakmıştır. Acı ve kederin karşısında insanın sadece kendisinin derdine derman olabileceği, nefretin nefret ile değil, sevgi ile yok edilebileceği ve dermanı bulunmayan derdin aslında dert edilmemesi gerektiğini ifade eden pek çok sözü günümüze kadar taşınmış Buda değerleri arasındadır.
Kushinagar’daki bir kasabada ölen Gotama Buda, yaşamı boyunca Hindistan’da hala süre gelen kast sistemini ve sosyal sınıfları kabul etmemiştir. Ölmeden önce paranirvanaya ulaşmış olan Buda, yakın müridi Ananda’ya ve kuzenine ölümün hayatın gerçeği olduğuna dair bazı sözler söylemiştir. Gotama Buda’nın ölümünden Mahaparinibbana Sutta isimli kayıtlarda söz edilmektedir.
80 yaşında son seyahatini gerçekleştirdiği sırada en yakın müritleri de Buda’nın yanındadır. Anlatılan efsanelere göre Buda’nın elinde bulunan Nilüfer çiçeği kesişlerin önünde açmıştır. Bu mucize karşısında Mahakasyapa dışındaki herkes şaşırıp kalır. Mahakasyapa ise tepkisini sadece gülümseyerek verir.
Tepkisi nedeniyle Buda sahip olduğu tüm bilgeliğini ve ruhunu ölmeden önce Mahakaspaya devreder. Diğer bir rivayete göre ise Gotama Buda’nın Hindistan’ın günümüzdeki başkenti olan Utter Pradeş’te yediği bozuk yemekten dolayı zehirlenmiş ve dizanteriden yaşamını yitirmiştir.
Gotama Buda’nın hayatına ilişkin dikkat çekici en önemli noktalardan biri de uyanışın gerçekleştiği o gecedir. Hindistan’ın kuzeydoğusundaki Neranjera nehri kıyısında meditasyon yaptığı sırada aydınlığa kavuşmuştur.
Tüm hırslarından, nefretten ve cehaletten aydınlığa ulaşması ile arınmış olan Buda uyanmış olmuştur. Uyanışın gerçekleştiği sırada 35 yaşında olan Sidarta Gotama’nın meditasyon yaptığı incir ağacı ise o tarihten sonra bilgelik ağacı olarak kabul görmüştür.
Uyanışının ardından Benares yakınlarında bulunan İsipatada’ki ormanda 5 keşisten oluşan bir guruba ilk öğreti söyleşisini vermiştir. 5 kişilik keşiş guruba aynı zamanda Beşli Asket ismi de verilmiştir.
Gotama Hindistan’ın Kuzeydoğusunda bulunduğu 45 yıl boyunca bıkmadan usanmadan orta yolun nasıl bulunacağı konusunda konuşmuştur. İnsanların kişisel özelliklerine ve inançlarına aldırmaksızın bildiklerini öğretmeye çalışan Buda’nın öğretilerinden yararlanmak isteyen kişilerin sayısı da oldukça fazlaydı.
Gotama Buda’nın hayatı, aydınlığa ulaşması ve Budizm inancı gibi pek çok konular ölümünün ardından sonraki yıllarda birçok eserde ele alınmıştır. Sanskritçe olarak yazılmış olan Buddhacarita adlı eser Hintli şair olan Ashvaghosa tarafından yazılmış ve Buda’nın doğumu, Nirvana’ya ulaşması gibi konuları yazmıştır.
Manzum türünde yazılmış lan eser sonraki yıllarda Tibetçe ve Çince dillerine de çevrilmiştir. Lalitavistara adlı eser ise milattan sonraki 3. Yüzyılda Mahayana Budistleri tarafından hazırlanmış ve Buda’nın hayatını anlatmaktadır. Sadece tek bir yazar tarafından kaleme alınmayan eser, Gotama Buda’nın yaşadığı pek çok dönem ayrı ayrı ele alınmıştır.
Jataka hikayeleri de Buda’nın hayatını ve öğretilerini içeren bilgi içerikli ve 547 hikâyeden oluşan bir eserdir.
Buda’nın hayatı film olarak en iyi Küçük Buda filminde anlatılmıştır. 1993 yılında çekilen film İtalyan sinemasının en güzel eserleri arasında yer almakta olup, günümüzde hala izlenmeye devam edilmektedir. İMDB puanı 6’dır. Eğer Buda’yı ve budizm/budizm ibadetleri üzerine bir film izlemek isterseniz bu filme bir şans verebilirsiniz.