Hamileliğin dokuzuncu ayıyla birlikte son ayın da içine girilmiş bulunmaktadır. Normal şartlarda bebekler genellikle 38-40 haftalar arasında dünyaya gelmektedir. Bazı zamanlarda ise dokuzuncu aya girildikten sonra herhangi bir zamanda doğum gerçekleşebilir. Doğum bazen ciddi belirtiler verip önceden kendini hissettirse kimi zaman hiç belirti vermeden ani belirtilerle başlayabilir.
Hamileliğin 9. ayında doğum odaklı detaylara dikkat etmek gerekirken; aynı şekilde beslenmeye, hareketliliğe, günlük yaşantıya da dikkat etmek gerekir. Hamileliğin son ayını rahat geçirmeniz, bu ay içinde olanlar, doğumu da etkileyebilecektir.
İçerik
Hamileliğin 9. ayında anne adayları doğuma odaklanmış olmaktan kendilerini ihmal edebilmektedir. Doğumda ve doğum sonrasında enerjiye ihtiyacınız olduğunu unutmamalı ve beslenmenize özen göstermelisiniz.
Hamileliğin son ayında mide rahatsızlıkları da ciddi oranda artmıştır. Yanmayla birlikte bulantılar ve kusma da geri gelebilir. Bu nedenle midenizi çok doldurmadan, hafif beslenmeye çalışmanız en doğrusudur.
Hamileliğin son ayına gelindiğinde yeme içme düzeninde çok ciddi değişiklikler yapmaya gerek yoktur. Bebeğin hızla büyüdüğü bu dönemde günlük kalsiyum miktarı ortalama 35 gram civarında olmalıdır. Ayrıca Omega-3 bakımından zengin beslenmeye özen gösterilmelidir.
Gün içinde süt ve süt ürünlerine genişçe yer verirken; öğle ve akşam yemeklerine balık ve salata tüketebilirsiniz. Hem omega-3 hem protein bakımından zengin çiğ bademi ara öğünlerinizde günlük bir çay bardağını geçmeyecek şekilde tüketebilirsiniz.
Hamileliğin son ayında doğumu kolaylaştırdığına inanılan hurmayı günde 1-2 adet kadar yiyebilirsiniz. Son haftalarda hurma miktarını artırabilirsiniz. Hurma yediğiniz günlerde ek olarak meyve tüketmemeniz şeker dengesi açısından iyi olacaktır.
Hamileliğin bu ayında artık tuz büyük oranda hayatınızdan çıkmış olmalıdır. Kullanacağınız tuz kaya tuzu olursa daha sağlıklı olur. Son dönemde ödem ve tansiyon düzeyinin artmasıyla doğumun planlanmayan şekilde olmasını engellemek için tuz kullanımını en aza indirmelisiniz.
Bu ay içinde çok şekerli, şerbetli, yağlı besinlerden de uzak durmalısınız ki bu besinler sizi fazlasıyla rahatsız edebilir. Son süreci rahat geçirmek ve doğum sırasında sıkıntı çekmemek için beslenme düzeninize özen gösterin.
Birkaç aydır iki adet önerilen yumurta miktarını, midenizdeki baskıdan dolayı yemekte zorlanıyorsanız bir adete düşürebilirsiniz. Kahvaltınızda mutlaka peynire, zeytine, sebzelere yer vermeli; reçel, bal, ekmek gibi şekeri yükselten besinleri minimum düzeyde tüketmelisiniz.
Öğle ve akşam yemekleri için ettense balık ve tavuk gibi salatalarla birlikte hafif olacak öğünler hazırlayabilirsiniz. Ara öğünlerinizde meyveyi sıklaştırmak yerine çiğ kuruyemişi, yoğurdu, sütü tercih edebilirsiniz.
Hamileliğin son ayına girilmesiyle birlikte artık pek çok hamileye egzersiz önerilmemektedir. Ağırlaşma denen durumun en üst seviyeye ulaştığı bu dönemde anne adayları zaten kendileri istemese de istirahat etmeye yönelmektedir.
Hamileliğin 9. ayında egzersiz yapılması pek çok uzman tarafından önerilmemektedir. Bu dönemde yapılabilecek en iyi egzersiz, doğumu da kolaylaştıran yürüyüştür. Yürüyüşü spor yaparcasına yüksek tempoda yapmamalı; yavaş ve minik adımlarla yarım saat kadar yürümelisiniz.
Gebelikte 40 haftayı tamamlamadan doğum söz konusuysa doktorunuz egzersizi ve hatta yürüyüşü bile yasaklayabilir. Doktor evde istirahat önerirse; zorunlu haller dışında yataktan çıkmamaya özen göstermelisiniz. Hamileliğin dokuzuncu ayında yaşanan her şey egzersize engel şeylerdir.
Cinsellik gebeliğin tüm döneminde ciddi bir tabudur ama dokuzuncu ayda daha korkulu hale gelir. Gebeliğin son ayında cinsellik konusunda belirleyici olan gebeliğin gidişatı, annenin ruhsal durumu ve doktorun önerileridir.
Hamileliğin 9. Ayında Cinsel İlişki Olur mu?
Hamileliğin dokuzuncu ayında hemen her doktor genellikle cinsel ilişkiyi sonlandırmaktadır. Bazı uzmanlar, son ayda devam eden cinsel ilişkinin doğumu kolaylaştırdığı inancındadır ama annenin durumu bu noktada belirleyicidir.
Gebeliğin durumunda sıkıntı yoksa doktorunuz cinsel ilişkiye devam etmenizde sorun olmadığını söyleyebilir.
Hamileliğin bu döneminde uzak doğum belirtileri görülüyorsa, NTS cihazında annede sancı çıkıyorsa, rahim ağzında açılma mevcutsa veya kanama varsa cinsel ilişki önerilmemektedir.
Doktorunuz ilişkiyi yasaklamışsa kendisini mutlaka dinlemelisiniz. Bu ayda cinsel ilişkiye engel olan anneyle ilgili durumlar ise vajinada hassasiyetin artmış olması ve karnın iyice büyümüş olmasıdır.
Hamileliğin dokuzuncu ayında hiç gitmediğiniz kadar çok gebelik izlemine gidebilirsiniz. Doktorunuz sizi haftada bir ya da iki haftada bir kontrole çağırabilir. Bu sıklığı gebeliğin durumu belirlemektedir.
Gebelik izleminde bebeğin sıkıntıda olup olmadığına bakılır. Tansiyon, ödem ve kilo kontrolü yapılır. Gerek görülürse ek tetkikler istenebilir.
Hamilelik sezaryen doğum ile sonlandırılacaksa doktor büyük olasılıkla 38-39 haftaları tercih edecektir. Bu hafta, kararlaştırılan doğum tarihinden hemen önce annenin genel durumu hakkında bilgi almak için detaylı bir kan tetkiki yapılabilir. Bunun dışında rutin bir kan testi bulunmamaktadır.
Gebeliğin son ayında bebeğin durumu daha sık kontrol edilmeye başlanır. Bebeğin kilosu ve boyu doğum yöntemini belirlemede önemli bir etkendir. Ömrünü tamamlamak üzere olan plasenta da detaylı olarak incelenir. Bu ayda ultrasonla bakılacak bir diğer önemli detay ise amniyon sıvısıdır. Sıvının azalması bebeği sıkıntıya sokabileceğinden ultrasonla kontrol gereklidir.
NTS adı verilen cihazla, annedeki sancı durumu ve bebeğin kalp atışları takip edilir. Bebeğin sıkıntıya girip girmediği bu cihazda belirli bir süre kalmakla belirlenebilmektedir. Sancıların var olması, sık olması gibi belirtiler de doğumun yaklaştığına işaret edebilir.
Gebelikte erken doğum riski olmamışsa muhtemelen doktorunuz bu zamana kadar çatı muayenesi yapmamıştır. Çatı muayenesi genellikle 37-38 haftalarda yapılan bir muayenedir ve doğum yöntemi hakkında fikir verir.
Farklı sebeplerden doğumun sezaryen olacağı netse çatı muayenesine gerek yoktur. İlk doğumu normal doğum olan anne adaylarında da çatı muayenesinin tekrarlanması gerekmez.
Hamileliğin son ayı annenin hareketliliğinin en fazla kısıtlandığı dönemdir. Kilo alan, bebeği taşıyan ve karnı büyüyen anne adayları hareket etmekte güçlük çekerler ve yavaşlardır. Korku, panik, kaygı duyguları daha fazla ön plana çıkmış durumdadır. Doğum şekli belirlense bile kaygıların ortadan kalkması pek mümkün değildir.
Hamileliğin son ayında annede sancılar, karında kasılmalar sıklaşmaya başlamıştır. Karın bir top gibi toparlanıp sertleşebilir. Böyle durumlarda hemen endişe etmemeli; rahatlamaya çalışmalısınız.
Kasılmalar çok sık oluyorsa ve beraberinde sancı da hissediliyorsa vakit kaybetmeden doktorla iletişime geçilmelidir. Yalancı doğum sancılarını gerçek sancıdan ayırt edebilmeniz önemlidir. Sancılar 10 dakika içinde üç-dört kez hissedilebilir ve kasılmalar 50 saniye kadar sürebilir.
Nişan gelmesi de doğumun erken belirtileridir ve annede kanla birlikte olabileceği sadece akıntı şeklinde de gelebilir. Annenin bu süreçte fiziki değişikliklerini yakından takip etmesi önemlidir.
Hamileliğin son ayında anne adayları bebeklerini görebilecek olmanın heyecanını yaşarken; korku ve paniği de üstlerinden atamazlar. Doğum korkusu, bebeğe bir şey olacak korkusu annenin duygularını ele geçirmiş gibidir. Uykusuzlukla birlikte bu tür korkuları daha da büyür. Sakin olmaya çalışmak, bebeği de rahatlatmaya çalışmak en doğrusudur.
Hamileliğin son ayı, büyük oranda doğuma hazırlıkla geçmektedir. Doğum hazırlığında evdeki hazırlıkla birlikte doktorunuzla olan iletişiminiz, vücudunuzun doğuma hazır olması oldukça önemlidir. Doğumun ve sonrasının rahat geçebilmesi adına vakit kaybetmeden son hazırlıklarınızı yapmanızda yarar var.
Hamileliğin dokuzuncu ayında yapılan son kontrollerle doğum şekli büyük oranda belirlenmektedir. Normal doğuma karar verenlerde son anda gelişen bir komplikasyon olmadığı müddetçe doğum şekli değişmese de nadir olarak son anda sezaryen olma ihtimali de söz konusudur. Bu nedenle her duruma hazırlıklı olmakta ve doğum şekli değiştiğinde kendinizi yıpratmamanızda yarar var.
Doğumun başladığı, yaklaştığını gösteren bazı belirtiler vardır ama belirtiler anne adaylarında farklı seyirlerde olabilir. Bazı anneler doğum sancılarını yoğun bir şekilde hissedebilir. Bazılarında ise sadece kanamayla kendini belli edebilir. Su kesesinin patlamasıyla amniyon sıvısı yoğun bir şekilde dışarı atılabilir.
Belde, karın ve kasıklarda yoğun ağrılar görülebilir. Doğumdan bir iki gün önce tüm vücutta, kemiklerde ağrılar hissedilebilir ve uykusuzluk en üst seviyeye çıkabilir. Bazı anne adaylarında gaz, ishal gibi sıkıntılar görülebilir.
Bebeğinizin odasını hazırlayıp, evinizin düzenini yeni misafirinize göre ayarladıktan sonra doğum çantanızı da hazırda tutmanızda yarar var. Doğum çantasına kendiniz için iki takım pijama, terlik, hasta bezi, ped, iç çamaşırı, emzirme sütyeni, çeşitli kişisel bakım ürünleri koymanız yeterli olacaktır.
Bebeğin doğum çantası biraz daha kapsamlıdır ve önemlidir. Çantaya bebek için çok sayıda bez, 2-3 tane tam takım yeni doğan seti, çorap, yelek, battaniye, emzirmeye destek için silikon uç koymalısınız. Bebek hastanede banyo yapmayacağından ek malzemelere gerek yoktur.
Hamileliğin son ayında karşılaşabileceğiniz sorunlar büyük oranda doğumla ilgili olmaktadır. Son günlere yaklaştıkça sorunlar daha önemli hale gelir. Gebelikle ilgili sıkıntılarda, doktorun önerilerini dinlemek tedbir almak açısından önemlidir. Bu ay içinde hareketleri fazlasıyla azalan bebeğin anne tarafından takip edilmesi büyük önem taşır.
Hamileliğin son ayında anne adaylarında endişeye yol açan durumlardan birisi bebeğin doğum pozisyonunu almamasıdır. Bebek ayakları aşağıda, baş yukarda duruyorsa normal doğrum yapılması uygun görülmemektedir. Bu dönemde artık bebeğin yer değiştirmesi pek mümkün değildir. Doğum yöntemi konusunda doktorunuz sezaryen önerirse uygulamanızda yarar var.
Çatı muayenesinde çatının dar olduğu kanısına varılırsa doğum konusunda doktorun önerisiyle sezaryene yönlenmenizde yarar var. Çatı darlığı olan kadınların normal doğum yapması tehlikeli ve zor olduğundan önerilmemektedir.
Gebeliğin 40 haftası dolmuş olmasına rağmen bebeğin gelmeye niyeti olmayabilir. Bu aşamadan sonra bebeğin sıkıntıya girme, kakasını yapma ve yeme gibi ciddi sıkıntılar ortaya çıkabilmektir.
Anneleri fazlasıyla tedirgin eden bu durumda NTS kontrolleri önem arz eder. Doktorunuz bebeği riske atmamak için daha fazla beklemeyip sezaryen önerirse mutlaka kendisini dinleyiniz.
Gebeliğin son ayında bebek artık gelişimini neredeyse tamamlamış olup sadece doğuma hazırlanmakla meşguldür. Zaman geçtikçe kendisini içerde sıkıntıda hissedebilir ve ani hareketlerle, sert tekmelerle kendini belli edebilir. Hamileliğin 9. ayı, 36 ile 40 haftaları kapsamaktadır.
Bu hafta bebek 2700 kilo civarındadır ve boyu 49,5 cm’e ulaşmıştır. Kafası her ne kadar dengelenmiş olsa da kafa çevresi ve karın çevresi eşittir. Yağ biriktirme eylemi artık yavaşlamıştır. Bebeği kaplayan tüyler artık yavaş yavaş dökülmeye başlamaktadır. Cildi kaplayan verniks isimli tabaka da büyük oranda kaybolmuştur.
Bebek artık 2900 ile 3000 gram arasındadır ve muhtemelen doğum kilosu bu civarda olacaktır. Bebeğin boyu 47 cm ile 50 cm arasında değişiklik gösterebilir. Bebek bu haftada büyük olasılıkla doğum kanalına yerleşmiş ve doğum pozisyonu almıştır.
Bebek yavaşta olsa kilo almaya devam etmektedir ve kilosu 3200 civarındadır. Boyu 50 cm’e kadar ulaşmış olabilir. Yağ depolama çok yavaşlamış olsa da devam etmektedir. Verniks bu haftada sadece sırt ve boyun bölgesinde kalmıştır. Lanugo adı verilen tüyler fazlasıyla azalmıştır. Artık emip yutkunduğu için atıklar bağırsakta birikmeye başlamıştır.
Bebek artık doğum kilosuna ulaşmıştır ve ortalama 3500 gramdır. Boyunca ciddi bir değişiklik olmayacak; 50-51 cm civarında kalacaktır. Bebek bu haftadan sonra doğum kanalına girmiş; doğumu beklemektedir. Bu hafta lanugo tüyleri tamamen dökülmüştür ama tüy şeklinde kulak ve alın bölgesinde kalabilir. Tırnaklar tamamen parmak ucuna ulaşmış ve yerleşmiştir.
Bebeğin kilosunda ve boyunda artık ciddi değişiklikler olmaz. Doğuma hazır bekleyen bebeğin vücudunda %75 su, %15 yağdır. Bebeğin cildi artık pembeleşmiş ve yumuşamıştır. Saç ve tırnaklar uzamaya devam eder ve doğumdan sonra hızla uzarlar. Bu hafta bebeğiniz çoktan doğmuş olabileceği gibi hala doğum kanalında bekliyor da olabilir.