Her geçen gün kullanım sıklığı artış gösteren telefonlar, küçük büyük herkesin hastalığı haline dönüştü. Uzun süre telefondan ayrı kalamama, işlem yapılmasa da devamlı elde taşıma, telefon bağımlılığının temel belirtileridir.
Bilim dünyasında bir süre takip edilen bu sorunun adı nomofobi olarak isimlendirilmiştir. Modern çağ hastalığı olarak kabul edilen nomobofi özellikle genç nesilleri esir almış durumdadır.
Cep telefonundan ayrı kalma korkusu olarak da adlandırılan nomofobi, kişinin telefona bağımlı hale gelmesinin doğal sonucudur. Günün her anı kişinin elinde olan teknoloji, ortadan kaldırıldığında boşluk hissi yaşanmaktadır. Resmi hastalıklar arasında yerini aldıktan sonra araştırmaların genişletilmesi, durumun göründüğünden daha kötü olduğunu ortaya koymuştur. Yemek yerken, tuvalete giderken, duşta, toplu taşıma araçlarında, iş yerlerinde ve okullarda her zaman kişinin yanında olan telefon, bağımlılıklar arasında ilk sırada yer almaktadır.
İçerik
Modern çağın en yeni sendromu olan telefon bağımlılığı, telefondan ayrı kalma durumunda ortaya çıkan gerginlik, huzursuzluk, mutsuzluk halini ifade etmektedir.
Cep telefonu keşfedildiğinde ulaşma ve ulaşılabilir olma durumu, kişinin telefona bağımlı yaşamasını zorunlu kılmıştır. Önceleri taşınması zor gelen ve zaman zaman unutulan telefonlar daha sonra kişinin parçası haline gelmiştir.
Yalnızca şarjın bitmesi durumunda telefonundan ayrılan kişiler için powerbank icadı hayat kurtarıcı olmuştur. Taşınabilir şarj, donanımlı telefonlar kişinin eli, ayağı gibi vücudundan birer parça haline gelmiştir. Tüm bu mecburiyete ve sahiplenilmeye bağımlılık ismi verilmektedir.
Bilim dünyasında telefon bağımlılığına nomofobi ismi verilmiştir. Kelime telefondan uzak kalma korkusu olarak tanımlanmaktadır. Bağımlılık sorunu yaşayan bireyler, telefonlarından uzak kalmaktan ölesiye korkarlar.
Telefon bağımlılığı sorunu olan bireylerin temel belirtisi eksiklik hissiyatıdır. Kişi telefonu yanında olmadığında kendini eksik hissettiğini, yapacak bir şey bulamadığını, boşluk yarattığını dile getirmektedir.
Hastalığın bir diğer belirtisi telefon yanında olduğu halde kişinin devamlı kontrol etmesidir. Obsesif bozukluk halini alan bu durum tuş açma, kapama, mesaj ve aramaları gözden geçirme sürecini kapsamaktadır. Bunun yanında şarj bitiminde kendini eli kolu bağlanmış hisseden bağımlı kişi, alternatif çözümler aramaya başlamaktadır.
Telefonu unuttuğunda kontrolünü kaybetme ve kaybolmuş hissine sahip olma, arızalanması durumunda yedekleme alternatifini düşünme gibi belirtiler de bulunmaktadır.
Telefon bağımlılığının ilerleyen safhalarında telefon eksikliğinde baş dönmesi, nefes almada zorluk çekme ve kalp çarpıntısı tespit edilmektedir.
Cep telefonunun keşfinden önceki nesil ile keşfinden sonraki neslin bir arada yaşadığı 21.yy’da, kişilerin birbirini anlaması ve telefon bağımlılığını ciddiye alması biraz zorludur. Anne ve babaların cep telefonu kullanımı konusunda çocuklarına öğretmeleri gerekenleri öğretmemesi çocuğun en geç 15-16 yaşında bağımlı olmasına neden olmaktadır. Bağımlılık aralığına göz gezdirildiğinde ise 14-35 yaş aralığı dikkat çekmektedir. Bilhassa ergenlik sürecinde boşluk doldurma görevinin büyük çoğunluğu telefona verilmiştir.
Telefon bağımlılığı cep telefonu kullanım yaşının düşürülmesiyle doğrudan ilgilidir. Çocukların henüz 7-8 yaşlarında telefon kullanmaya başlaması en geç 12 yaşında bağımlı olmalarına neden olacaktır.
Telefon bağımlılığının temel nedeni, kişinin belli yaş aralığında boşluk yaşamasından kaynaklanmaktadır. Gün içinde odaklanacak ve meşgul olacak şeyler bulamayan kişi sürekli telefonuyla meşgul olmaktadır. Dolayısıyla günün her anı gerek sosyal medya gerekse sms ya da telefon konuşmalarıyla meşgul olan birey, bir süre sonra telefona bağımlı haline gelmektedir. Okuma, gezme, sosyalleşme yerine telefonla zaman geçiren kişiler bir süre sonra bağımlılığa mahkûm olacaklardır.
Telefon bağımlılığının bir diğer nedeni yalnızlıktır. Kişinin sosyal çevresinin ya da aile yaşantısının sıkıntılı olması, kendini telefona vermesi ile doğrudan orantılıdır.
Telefon bağımlılığı yalnızca psikolojik değil fizyolojik olarak da olumsuzluklara neden olmaktadır. Başta radyasyon olmak üzere insan sağlığını en çok tehdit eden keşif telefondur. Telefonunuz, günün her anı yanınızda olursa sağlığını baştan aşağı bozacaktır.
Gün içinde yalnızca konuşmalar için kullanılması gereken cep telefonlarının hayatın merkezine yerleştirilmesi elde uyuşukluk hissine neden olmaktadır. Büyüyen ve genişleyen akıllı telefonların el kaslarını, parmakları zorladığı gözlemlenmektedir. Özellikle başparmak ve serçe parmak arasında zaman zaman uyuşukluklar gözlemlenebilmektedir. Bunun dışında tutuş konumu yanlış olduğunda, serçe parmağın kemiksel yapısı üzerinde değişime neden olmaktadır.
Boyun kaslarında sertleşme, gözlerde yanma, bedensel duruşta anormallik doğuran telefon bağımlılığı, bir süre sonra iskelet sisteminde kalıcı hasara neden olmaktadır.
Telefon bağımlılığı kişinin yalnızlaşmasıyla kendini göstermektedir. Birbirini besleyen bu iki olumsuzluk, bireyin aile yaşantısında sorunlar teşkil etmektedir. Ortamda devamlı telefonla ilgilenmek, edilen sohbete dâhil olamamak, kimseyle iletişime geçememek bağımlılığın doğal sonuçlarıdır. Bunların yanında sosyal aktivitelerde azalmalar, iştah kaybı, yapılan hiçbir şeye odaklanamama gibi olumsuzluklar da gözlemlenmektedir.
Kişinin fizyolojik ve psikolojik olarak çöküşüne neden olan telefon bağımlılığı, zamanı idare edebilme konusunda sıkıntı yaşatacaktır. Devamlı geç kalma ve yetişme endişesi, hafızada tutabilme güçlüğü, süreçle beraber gelen derin mutsuzluk hissi telefon bağımlılığının psikolojik sonuçlarıdır.
Telefon bağımlılığının teşhisi için gözlem yeterli olacaktır. Belirtilerden birkaçına sahip olan birey, bağımlılığını kabul etmekte zorlanacaktır. Telefonuyla sürekli vakit geçiren, sosyal yaşantısı zayıflamış ve fizyolojik sistemlerinde problem olan kişiyi doktora götürmekte yarar vardır.
Telefon bağımlılığının teşhisini uzman psikologlar koymaktadır. Yapılacak testler ve seanslarla bağımlı olma durumu en aza indirilecektir.
Telefon bağımlılığının tedavisi uzman psikologlar tarafından yapılmalıdır. Kişiye doktor tarafından teşhis konulduktan sonra psikoterapi yöntemiyle görüşmeler düzenlenecektir. Bireyin düzenli olarak bu seanslara katılması, iyileşme sürecini hızlandıracaktır. Doktoru tarafından verilen ödevleri yerine getiren kişi dışarıya çıkacak, kademeli olarak telefonundan ayrı kalacak ve farklı ilgi alanları keşfedecektir. Sonrasında kendi başına idare etmeyi ve telefonun yalnızca iletişim amacıyla kullanılması gerektiğini öğrenecektir.
İlginizi Çekebilir: Terapi Nedir? Nasıl Yapılır?
Tedavi sürecinde bağımlı kişilerin yakınlarının dikkat etmesi gerekmektedir. Bu süreçte azarlamak, ceza verip telefondan ayırmak ya da doktora zorla götürmek olumlu sonuç vermeyecektir. Bu nedenle soğukkanlı olup ikna ederek gelişme kaydedilmelidir.
Telefon bağımlılığını kontrol altına almak isteyen bireyler, en az doktor desteği kadar kendi azimlerine de ihtiyaç duyacaklardır. Kişinin bağımlılığını fark ettiği an yapması gerekenlerden ilki, günlük internet kullanımını kontrol altına almaktır. Telefonların kullanılmasının temel nedeni internet gezintileridir. Bu konuda sınırlama getirdiğinizde telefonunuzun elinizde daha az durduğunu görebilirsiniz.
Kendinize her gün için belli saat aralıkları belirlemeyi deneyebilirsiniz. Özellikle uyandıktan 1 saat sonraya kadar telefonu elinize almayın. Aynı şekilde gece 1’den sonra cep telefonunuzdan uzak kalın. Uyuduğunuzda size en uzak noktada olmasını sağlayın. Arkadaşlarınızla veya ailenizle vakit geçirirken interneti kapatıp yalnızca aramalara açık olun.
Telefon bağımlılığına sebebiyet veren temel unsur anne ve babaların tutumudur. Çocuklarınız henüz küçükken susturmak için ellerine cep telefonu verirseniz sonraki yıllarda telefona bağımlı olduğunu fark edersiniz. Aynı şekilde yemek saatinde yemek masasında eline telefon alan kişiyi uyararak masaya cep telefonuyla oturulmaması gerektiğini belirtin.
Çocuğunuz telefon kullanırken internet paketini yüksek tutmayın. 1 ya da 2 GB ile sınırlı olan paketler yalnızca ihtiyaç olduğunda kullanılmalıdır.