Kardeşler arasında miras paylaşımı, miras paylaşım davalarında en çok rastlanan durumlar arasında yer alır. Miras paylaşımı ile ilgili haklarınızı bilmek bu sürecin daha adil bir şekilde sonlanmasına yardımcı olur. 721 sayılı Türk Medeni Kanun’a göre belirlenen miras hakkına dair merak edilenleri gelin birlikte inceleyelim.
İçerik
Kardeşler arasındaki miras paylaşımı, ölen kişinin aile bireylerinin hayatta olup olmamalarına göre değişik gösterir. Bu aşamada farklı senaryoları göz önünde bulundurmakta fayda vardır.
Mirasçılardan birisinin miras paylaşımı için imza vermemesi, mirasın bölünmesinin önüne geçmez. Ancak işlem için miras davası açılması gereklidir. Miras davası çeşitli etkenlere göre değişiklik gösterse de genellikle 1 yıl içerisinde sonuçlanır.
Babadan kalan miras babanın eşinin (çocukların annesi olmak zorunda değildir.) hayatta olup olmamasına göre değişiklik gösterir.
Eş, mirasın ¼’ünü çocuklar ise; ¾’ünü alır. Çocuklara düşen miras, kardeşlere eşit olarak bölüştürülür. Kardeş sayısı, eşe düşen mirası değiştirmez.
Mirasçıların aralarında anlaşamamaları sıklıkla yaşanan bir durumdur. Bu anlaşmazlık nedeniyle mirasçılardan birisinin imza vermemesi halinde miras davası açılır. Miras davalarına sulh mahkemeleri bakar. Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ise; davanın miras bırakanın en son yaşamış olduğu yerde açılması gerektiğidir.
Miras davası için tüm mirasçıların başvuru yapmasına gerek yoktur. Mirasçılardan yalnızca birisinin dava açması yeterli olacaktır. Böylece mallar satışa çıkarılır ve mirasçılar arasında hakları oranında bölüştürülür.
Normal şartlarda miras davaları 1 yıl gibi bir sürede sonlanmaktadır. Ancak üveylik, vasiyet, hileli satış gibi karışık durumlar söz konusuysa bu davaların yıllarca sürdüğünü görmek de mümkündür.
Babanın ölmesi durumunda annesi farklı olan kardeşler mirastan eşit hakka sahiptir. Babanın evlilik durumu ya da çocukların annelerinin hayatta olup olmaması kardeşlerin alacağı mirası değiştirmez. Ancak boşanan eşler birbirlerinin mirasçısı olamaz.
Çocuğun evlilik dışı doğup doğmaması önemli değildir. Önemli olan babanın çocuğu nüfusuna almış olmasıdır. Çocuğun babanın nüfusunda olması halinde kardeşlerin miras hakkı aynı olacaktır.
Anne ve babanın ölmeden önce mirasları hakkında vasiyetname bırakmaları mümkündür. Bu sayede miraslarını diledikleri kişiye bırakabilirler. Ancak bu durumun bir istisnası bulunur. Hukukta saklı pay olarak tabir edilen bir hak bulunur. Bu hak sayesinde ebeveynler mirası tek bir kardeşe bırakmış olsa dahi mirasçılar saklı payları kadar miras alırlar.
Bekar ve çocukları olmayan bir kişinin ölmesi durumunda öncelikle üst soya bakılır. Eğer anne ve baba sağsa miras anneyle babaya kalır. Anne ve babanın hayatta olmaması durumunda büyükanne ve büyükbabaya bakılır. Hiçbirisi hayatta değilse miras kardeşlere kalacaktır. Kardeşler arasında ölen varsa kardeşin payı kendi çocuklarına geçer.
Bu sorunun cevabında yaşanan karışıklığın temel nedeni “üvey” kavramının doğru olarak kullanılmamasıdır. Eğer kardeşlerin anne ve babalarından birisi ortaksa öz kardeşlik söz konusudur. Yalnızca anne ve babanın farklı olması, anne ile babadan birisinin daha sonra evlenmesi durumunda üvey kardeşlik ortaya çıkar. Üvey kardeşlerin mirasları ise; aralarında bir akrabalık bağı olmadığından birbirlerine kalmaz.
Miras hukukunda çocukların hakkı ¾ olarak belirlenmiştir. Kardeşlerinden birisi reddi miras yaparsa ve miras hakkından feragat ederse çocukların miras hakkı kendi içerisinde eşit şekilde bölünür. Örneğin 4 çocuğu olan bir ebeveynin vefat etmesi durumunda mirasın ¾’ü çocuklar arasında 4’e bölünerek paylaştırılmalıdır. Ancak kardeşlerden birisi reddi miras yaparsa mirasın çocuklara düşen kısmı 3’e bölünür.
Normal şartlarda miras kalan mal üzerinde tüm mirasçıların hakkı bulunur. Bu nedenle kardeşler evde oturan kardeşi tahliye edemese de kira talep etme hakkına sahiptir. Ancak bu durumun bir istisnası bulunur. Anne, ölmeden önce evin sükna hakkını kardeşlerden birisine vermiş olabilir. Bu durumunda kardeş eve herhangi bir bedel ödemeden oturabilir.
Mirasçılık belgesi, veraset ilamı olarak da bilinir. Mirasçıların mirastan hangi oranlarda oy alacağını gösteren bir belgedir. Normal şartlarda veraset ilamı almak için mahkemeye gitmeye gerek yoktur. Ancak özellikle evlilik, boşanma, ölüm gibi durumların sık yaşandığı ailelerde noterden mirasçılık belgesinin çıkarılması mümkün olmayabilir. Bu durumda sulh hukuk mahkemesine başvurmak gerekecektir.
Veraset ilamını noterden 1 günde, mahkemeden ise; yaklaşık 1 haftada alabilirsiniz.