Radyoaktif maddeler; her atomun dengede olma isteği sonucunda çekirdek tepkimeleri ile ortaya çıkan maddelerdir. Radyoaktif madde nedir? Nasıl oluşur? Doğal ve insan etkisi ile radyoaktif olan maddelerin farkları neler? Bu maddelerin zararları ve zararlarından korunma yollarını bu yazımızda sizin için detaylı bir şekilde anlattık.
Kimi maddelerin atom çekirdeklerinde bulunan nötron sayıları, proton sayılarından fazladır. Zaman içinde, bu tür maddelerin çekirdeğinde bulunan nötronların alfa, beta, gama ışınları yayarak dağıldığı bilinmektedir. Bu işlemin gerçekleştiği maddelere radyoaktif madde adı verilir.
Diğer bir ifadeyle herhangi bir maddenin dışarıdan müdahale gerekmeksizin kendi yapısını bozması ve ışın yayması olayına verilen addır. Dağılma ya da parçalanma olarak nitelendirilen olayın daha çok çekirdek tepkimesi anında ortaya çıktığı bilinmektedir. Radyoaktiviteye neden olan maddenin daha sonra radyasyon yaydığı bilinmektedir. Radyasyonun toprak, kaya ve kurşun dışında, insan dâhil tüm nesneler içinden geçebildiği bilinmektedir. Her zaman belli düzeyde radyasyona maruz kalınabilir ancak fazlası ölüme bile neden olabilir.
İnsan yaşamı ve teknoloji için bu maddelerin öneminin büyük olduğu yadsınamaz. Ancak sağlık açısından oldukça zararlı da olabilirler.
İçerik
Radyoaktif madde; çekirdekte oluşan dengesizliğin giderilmesi amacı ile nötronların kendini parçalaması sonucunda ortaya çıkan maddelere verilen isimdir.
Kimi radyoaktif maddeler alfa ışını yaymaktadır. Alfa ışını, diğer iki ışına nazaran daha kısa mesafelidir. Korunmak da bir o kadar kolaydır. İnsan cildi, radyoaktif maddenin yaymış olduğu alfa ışınlarından korunmak için yeterlidir. Bununla beraber, basit bir kâğıt parçası da korunmayı sağlayabilir. Alfa ışınları, insan sağlığını tek bir yol ile tehdit edebilir. O da yutmak.
Radyoaktif maddelerden bazıları, beta ışınları yayarlar. Alfa ışınlarına göre biraz daha uzun mesafeli olabilirler fakat bu ışınlardan korunmak da alüminyum kullanmak gibi basit bit yöntemle sağlanabilir.
Radyoaktif maddelerin yaydığı en tehlikeli ışınlar gama ışınlarıdır. Bu ışınları durdurabilmek için su, kurşun, toprak ya da çelik kullanmak gerekir. Bu ışınlardan herhangi birine maruz kalmak sağlık için tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Alınan radyasyon 5000 milirem altında olduğu sürece sorun değildir. Ancak fazlası olumsuzluklara neden olabilir.
Radyoaktif madde, insan eli ile üretilebildiği gibi doğal yollardan da ortaya çıkabilir. Doğal radyasyonu; aktinyum, protaktinyum, uranyum, plutonyum, amerikyum, küriyum, berkelyum, kaliforniyum, fermiyum, mendelevyum, nobelyum, toryum, neptünyum gibi elementler ortaya çıkarır. Bunun dışında uzay boşluğunda bulunan yıldızlar da radyoaktif madde olabilirler.
Radyoaktif maddenin kendiliğinden ışınlar yayarak parçalanması olayını ilk kez 1896 yılında Henri Becquerel, uranyum üzerinde kanıtladı. Bundan yola çıkıldığında doğada kendiliğinden radyoaktif madde kabul edilen elementler olduğu görüldü. Bu elementler genel olarak dört grupta incelenir. Radyum grubu, aktinyum grubu, toryum serisi ve neptünyum serisi olmak üzere bu dört grup kendiliğinden radyoaktif madde ilan edildi.
Doğal radyoaktif maddelerle beraber insan temelli olan maddeler de mevcuttur. Radyasyon, özel cihazlar sayesinde de ortaya çıkarılabilir. Bu cihazlara, ivme makinesi adı da verilir. Genellikle bilim adamları tarafından üzerinde çalışmak için ortaya çıkarılan makinelerdir. Daha çok radyoaktif maddeyi, insanlık lehine çevirme temeline dayanırlar. Örneğin röntgen cihazı gibi. Yaydığı X ışınları aracılığıyla insan organlarını görmeyi amaç edinir.
Radyoaktif maddelerden bir diğeri de nükleer silahlardır. Bu çalışmalar, insanlığın faydasına değil, savaşların adaletsiz geçmesi amacına hizmet ederler. Yok etmek üzerine çalışılan maddeler, yüksek dozda radyasyona neden olduğu için etrafında yaşayan hiçbir şey bırakmaz.
Radyoaktif olarak sayılabilecek bir diğer unsur ise elektrik üretmek için kurulan nükleer santrallerdir. Çok fazla radyasyon yayan bu yapılar, beton duvarlar arasında inşa edilir. Çalışanları ise sıradan bir insanın aldığı radyasyondan çok daha fazlasına maruz kalırlar.
Tek seferde ölümcül sonuçlar doğurmayan ancak uzun vadede ciddi problemler yaratan bazı radyoaktif maddeler bulunmaktadır. Bu cihazların yaydığı radyasyon gün içinde saatlerce alınırsa, insan sağlığını bir süre sonra hastalıkla tehdit eder.
Gün içinde radyasyon yayan en temel cihaz bilgisayardır. Bilhassa diz üstü bilgisayarlar, insan tenine devamlı temas etmeleri nedeniyle ciddi tehlike oluşturmaktadırlar. Bilgisayarın yaydığı ışınlardan korunmanın ilk kuralı başında saatler geçirmemektir. Bir de kullanırken muhakkak bir masa kullanılmalıdır.
Bilgisayardan sonra radyasyon yayan diğer cihazlar; saç kurutma makinesi, ütü, cep telefonu, televizyon, ekmek kızartma makinesi, mikser, tost makinesi, rondo gibi küçük ev aletleridir. Gün içinde, bazılarını saatlerce kullandığınızı fark edeceksiniz. Kısa vadede ciddi sorunlar ortaya çıkmasa da uzun vadede sağlığınızı tehdit etmekteler.
Radyasyon dozu mSv ile gösterilmektedir. Aynı gün içinde ölüme neden olabilecek radyasyon dozu 10.000mSv’dir. Yarı yarıya alım durumunda yani 5.000mSv doz, kişinin bir ay içinde ölümüne neden olur. 2.000mSv ise kişinin şiddetli radyasyon zehirlenmesine maruz kalması anlamına gelmektedir.
1.000mSv kanser riskinin yüksek olduğu dozdur. 400mSv ise birkaç saat bu doz içinde kalındığında zehirlenmeye neden olmaktadır. 100mSv içinde bulunduğunuzda %5lik ihtimalle kansere yakalanmanız söz konusudur. Bu dozların dışında şiddetli tehlike içermeyen ancak uzun vadede sorun yaratan radyasyon akımları da mevcuttur. Nükleer santrallerde çalışanların maruz kaldığı 20mSv, havaalanlarında çalışanların maruz kaldığı 9mSv gibi.
Radyasyondan tamamen kurtulmak mümkün değildir. Ancak en aza indirmek şarttır. Uyumadan önce muhakkak elektronik aletlerin fişlerini çekin. Odanızda kesinlikle hiçbir elektronik cihaz bulundurmayın.
Mümkün olduğu kadar pilli cihaz kullanın. Alarmını kurduğunuz hiçbir ürünü, başınızın yanına koymayın.
Kullanılan küçük ev aletleri, en çok radyasyon yayan ürünler arasındadır. Bu konuda rekor kesinlikle saç kurutma makinesinde. Bu yüzden işiniz en fazla 10 dakika sürmeli. Daha fazlası kesinlikle zarar verecektir.
Mutfakta kullandığınız mikser, robot gibi ev aletlerini ise asla fişte bırakmamalısınız. İşiniz bittiğinde hemen dolap içine koymalısınız. Mümkün olduğu kadar hızlı olmaya da özen göstermelisiniz. Elbette o dakika sizi öldürecek değil fakat bir bayanın hayatı boyunca mikserle geçirdiği saatler göz önüne alındığında kanser olmaya yetecek kadar vakit öldürüldüğünü görebilirsiniz.
Gün içinde en çok haşır neşir olunan radyasyon araçları, laptop ve telefonlardır. Özellikle telefonların elden düşmemesi ürkütücü boyuttadır. Telefon radyasyonundan korunmak için olabildiğince az kullanmaya özen gösterilmelidir.
Aramalar sırasında karşı taraf açmadan kulağa götürülmemelidir. Bununla birlikte mesaj yazdıktan sonra gönderme anında muhakkak elden bırakılmalıdır.
Laptoplar ise kesinlikle vücuda temas ettirilmeden kullanılmalı. Uyuduğunuz odada bulundurulmamalıdır. Kapatıp, fişini çekerek diğer odada kullanmanız daha uygun olacaktır.
Radyoaktif nedir ve zararları hakkında harika bir paylaşım olmuş Teşekkürler
sorum şu radyoaktife maruz kalmış bir kişi neden gümüşe dokunamaz