Multipl-skleroz belirtileri, teşhisi ve tedavisi kişinin sağlığı için önemli adımlardır. MS hastalığı olarak kısaltılan ve uzun yıllardır bilenen bu hastalık, kişinin yaşam kalitesini ciddi oranda düşürmektedir.
Son dönemlerde birçok isimde duyulan ve eskiye nazaran yaygınlık kazanan Multipl-skleroz, bağışık sisteminin sinirleri koruyan kısmına zarar verilmesi ile ortaya çıkmaktadır. MS hastalığına yakalanan kişilerin beyin, kaslar arasındaki denge bütünlüğünü kaybetmesinin temel nedeni bu olarak bilinmektedir.
MS hastalığı tedavisi olan bir hastalıktır. İlerlemeden, hastanın yürüme ve konuşma yetilerini kaybetmeden müdahale edilmesi son derece önemlidir.
İçerik
Kişinin bağışıklık sisteminde meydana gelen bozulmalar sonucu, beyin ve omurilik bölgesinde plakçık oluşmasına Mutipl-skleroz ismi verilmektedir.
Halk arasında hareket aksaklığı ile bilinen bu hastalık aynı zamanda kısmı felç, dengesizlik, görme ve konuşma yetisinde gerileme olarak kendini göstermektedir.
Ataklar halinde gelen hastalıkta MS atak belirtileri kişiye göre değişkenlik gösterebilmektedir. Bazı hastalar ağır ataklar geçirirken bazılarının atakları daha sakin olabilmektedir. Hastalığın ilerlemesi, hangi evrede olduğu bu konuda önemli ipuçları sunmaktadır.
Sinir sistemi içerisinde bulunan beyaz madde, beyin ve omurilik ile vücudun kas sinir iletişimini sağlamaktadır. Beyaz maddeye alınan hasar nedeniyle vücutla bağlantı kopmakta ve ortaya yeti kaybı çıkmaktadır.
MS hastalığı nedenleri hakkında net bir bulguya rastlanamamaktadır. Uzmanlar, yaptıkları detaylı araştırmalar sonucunda, hastalığın sinir sistemini kontrol dışı bırakan bir hasar kaydı ortaya çıkmıştır. Oluşan hasar kaydının nedeni ise henüz belirtilmemiştir.
Uluslararası sahada da oldukça yaygın olan MS hastalığı doğru şekilde tedavi edildiğinde iyileşme gösterebilmektedir. Nedeninin tam olarak bilinememesi, tedavinin de istenildiği gibi gerçekleştirilememesine sebep olmaktadır.
MS hastalığının nedenleri nettir, demek mümkün değil ancak hastaların birçoğunda ortak olan çevresel faktörler dikkat çekmektedir. Bu faktörler arasında organik çözeltilere, cıvaya ve böcek ilaçlarına maruz kalma durumu söz konusudur. Meslekleri gereği bu işi yapan kişiler, hastalığa bir adım yaklaşmaktadır.
Daha önce herpes ve varisella zoster virüslerine maruz kalmış olan hastalar, MS hastalığına çok daha kolay yakalanmaktadır. Virüslerin sebep olduğu durum, MS için yaygın bir sebep olarak gösterilmektedir.
MS hastalığı genetik mi sorusu çok sık sorulmaktadır. Genetiğin, çevresel faktörlere nazaran daha etkili olduğu bilinmektedir. Kişinin anne ya da babasında MS hastalığı varsa hastalığı yaşama ihtimali, diğer kişilere nazaran 10 kat daha yüksektir.
Kalıtımın MS için yeterli olduğunu söylemek doğru değildir çünkü anne ya da babasında bu hastalık olan her çocuk MS hastalığıyla dünyaya gelmemektedir.
Tek nedenin kalıtım olduğunu dile getirmek yanlış bir bilgidir. Genetiğin etkisi hakkında net bir bulgunun olmaması, sebebin de kesinleşmesini engellemektedir.
MS hastalığı belirtileri çoğu zaman çok geç fark edilen belirtilerdir. Hasta ve hasta yakınlarının geç fark etmesi ise hastalığın hızlı şekilde ilerlemesini sağlamaktadır.
Belirtiler arasında dikkat edilmesi gereken ilk detay uyuşukluk, karıncalanmadır. Birçok kişi yorgunluk gibi farklı nedenlere bağlasa da MS hastalığında durum farklıdır.
Hastalık başladığında uyuşukluk da karıncalanma da uzun süreli olmaktadır. Hastanın bölgesel olarak iğnelenme, uyuşma şikâyetleri olmaktadır.
Sık sık krampla kendini gösteren MS hastalığı, hastanın bacaklarında ve kollarında kasılmalara sebep olmaktadır. Güç kaybı, kas sertliği ve kramplar çok önemli ipuçları olarak kabul edilmektedir.
Yorgunluk, depresyon, yutma bozukluğu, bulantı sorunları da Multipl-skleroz hastalığının belirtileri olarak bilinmektedir.
MS atakları geldiğinde kişinin yaşadığı en temel belirti görme ve konuşma eksikliği yaşamasıdır. Normal günlük hayatını yaşayan kişi, atağın gelmesinin hemen arkasından görme ve konuşma yetisini kaybetmektedir.
Kaybedilen yetilerin birkaç saat, birkaç günlük ataklarla ortaya çıktığı ancak sonrasında yeniden eski haline geldiği görülmektedir. Kişi birkaç gün konuşamamakta ancak sonrasında herhangi bir problem olmadan eski haline dönmektedir.
Konuşma yetisinin kaybı, görme yetisinin kaybına nazaran daha sık yaşanan bir durumdur.
Halk arasında emes hastalığı tedavisi var mı sorusu çok sık sorulmaktadır. Hastalığın teşhis ve tedavi süreci, belirtilerin erken fark edilmesi ile ilgilidir. Uzmanlar teşhis etmekte geç kalmadıklarında tedavi konusunda önemli adımlar atılabilmektedir.
MS hastalığının nedenleri ve bulguları çok bilinmediği için teşhisinde sıkıntı yaşanabilmektedir. Uzmanlar, MS teşhisi koyabilmek için diğer hastalıkları eleme usulüne gitmektedir.
MRI, MS hastalığı teşhisi için önemli ipucu sunmaktadır. Ekranda görünen görüntülerde soluk tonlarda kendini gösteren hastalık en net bu şekilde teşhis edilebilmektedir.
Bir başka teşhis tekniği beyinden sıvı alımıdır. Bağışıklık sistemi hakkında detaylı bilgi içeren ligklnal bandlar, miyelin proteini teşhis için fayda sağlayacaktır.
Görme, konuşma ve işitme sinirleri gözden geçirilip muayene edildiğinde de hastalık hakkında fikir verebilmektedir.
MS tedavisi, kişiye özel yapılması gereken bir tedavidir. Bunun için doktorun detaylı bilgiye sahip olması ve hastayı tanıması gerekmektedir. Olabildiğince erken başlaması gereken tedavi süreci, kişinin iyileşme dönemine etki etmektedir.
MS hastalığı atakları kişiye göre değişkenlik göstermektedir. Bazı hastalar hayatları boyunca sadece 1 kez atak geçirirken bazıları sık sık geçirebilmektedirler. 1950 tarihinden itibaren MS hastalığı atak tedavisi yapılmaktadır. Tedavinin kortizon ile sağlandığı bilinmektedir.
Kök hücre yöntemi gibi en son ve yeni tedavi yöntemlerinin denendiği hastalıkta, düzenli hareket ve egzersiz çok büyük önem taşımaktadır. Kişinin MS ile yaşamayı öğrenmesi, ataklarla nasıl mücadele etmesi gerektiğini bilmesi önemlidir.
MS aşısı hastanın tedavi sürecinde önemli bir adımdır. Daha çok koruyucu tedavi olarak isimlendirilen bu uygulama, atak sonrasında uygulanmaktadır. Devamlı atak geçirdiğini dile getiren hastalar için aşı tedavisi uygulanarak atağın etkileri azaltılmaktadır. MS hastalığının atağından sonra aşı vurulmak %30-40 oranında atak yükünü hafifletmektedir.
Aşı tedavisi ile ataktan sonra engelli kalma ihtimali düşürülmektedir. Çok sık yaşanan atak durumlarında aşı dışında interferon tedavisi uygulanmaktadır.
MS tedavisinde kullanılan ilaçlar kişinin felçli, görme ve konuşma engelli kalmasına engel olmayı hedeflemektedir. Geç kalınmaması ve hastanın devamlı gözetim altında tutulması çok önemlidir.
Multipl-Skleroz hastalığına yakalanan kişilerin tedavi sürecinde bakımlarının tam yapılması önemlidir çünkü tedavinin büyük oranı bakımla gerçekleşmektedir. Kişiye özenilerek, doğru şekilde bakıldığında hızla iyileştiği ve atağın etkilerinin daha çabuk geçtiği dikkat çekmektedir.
Alkol ve sigaradan uzak durması gereken MS hastaları, tüm kötü alışkanlıkları hayatlarından çıkarmalılar. Tüm bunlarla beraber sıcak ortamlara girdiklerinde hamam ya da sauna gibi yerlerde olabildiğince ılık suyu tercih etmeleri gerekmektedir. Çok sıcak ortamlar ve sıcak su, MS ataklarını tetikleme özelliğine sahiptir. Uzmanlar, evde alınan duşta da olabildiğince ılık suyun kullanılması gerektiğini vurgulamaktadır.
MS hastalığının nedenleri net olarak bilinemese de hastalarda bazı ortak noktaların olduğu dikkat çekmektedir. Çoğu hastanın 20 ile 40 yaşları arasında olduğu görülmektedir. Erkeklere nazaran bayanlarda daha fazla görülen hastalık özellikle 20-25 yaş aralığında bayanlarda sık teşhis edilmektedir.
Avrupa’da daha yaygın olan hastalığın özellikle kimyasal ilaçlarla ilişkisi olan kişilerde ortaya çıktığı görülmektedir.