Limbik sistemin önemli kısımlarından olan hipokampus nedir? Anatomisi nasıl? Görevleri ve işlevleri nelerdir? Hafıza ve yön bulma üzerinde etkili olan hipokampusun geliştirilmesi mümkün mü? gibi hipokampus ile ilgili merak ettiğiniz tüm soruların cevapları içeriğimizde.
Yön bulmayla ve hafızayla ilgili en önemli role sahip olan bölge hipokampustur. Filogenetik bakımdan en eski beyin kısımları arasında anılan hipokampus, hareketlerin davranış şekline dönüşmesini sağlamaktadır. Hafızanın merkezi olduğu için kişinin alışkanlıkları, hatırlamaları ve eyleme dönüştürmeleri bu bölgede görülmektedir.
Limbik sistem içerisinde yer alan hipkampus, kişinin uzaysal yön bulma becerisini kontrol etmektedir. Kimilerinde zayıf kimilerinde güçlü olan bu beceri hipokampusun gelişimi ile ilgilidir. Hatırlama ve geriye dönük hareket etme konusunda ilk işlev bu bölgeden çıkar. Dolayısıyla Alzheimer ya da bunama gibi hastalıklarda beyinde ilk etkiyi hipokampus gösterir.
Uzun süreli araştırmalar sonucunda keşfedilen hipokampus, beynin hatırlama işlevini gerçekleştirdiğinde bu bölgedeki nöronların harekete geçtiği görülmüştür.
Hafıza ile ilgili tüm süreçlerde önemli bir yere sahip olan hipokampus, beynin en aktif bölgelerinden biridir. Nöron ve sinapslarının aktif olduğu bir bölge olduğu için uzun yıllardır araştırma altında olan hipokampus ilk olarak hayvanlarda incelenmiştir. Yapılan deneylerde hayvanların tanıdıkları yerlerden yürürken beyinlerinin bu bölgesinde yer alan nöronlarda daha hızlı titreşim gözlemlenmiştir. Dolayısıyla yer ve hafıza arasındaki ilişki insanda da aynı sonuçları verebilmektedir.
Beynin en hassas kısmı olan hipokampus, hastalıklardan en kolay etkilenen bölgedir. Kalp ve damar hastalıklarına duyarlı olduğu gibi şeker hastalığından da olumsuz şekilde etkilenebilmektedir. Kişinin yaşayacağı herhangi bir travma, beyinde ilk olarak bu kısmı devre dışı bırakmaktadır.
Hipokampus, beyinde hatırlama eyleminin gerçekleşmesini sağlayan bölge olarak tanımlanmaktadır. Bilinen en eski kısımlardan biri olması hipokampusun daha detaylı araştırılmasına fırsat vermiştir. Anatomik olarak yeri ve detayları bilinmiş olsa da fonksiyonları ve tüm özellikleri henüz hala çözülebilmiş değildir. 20.yy keşiflerinden biri olan hafıza ve uzaysal öğrenme özellikleriyle beraber bu bölgenin, insanın var olmasını sağlayan en önemli bölgelerden biri olduğu söylenebilir. Gelişen teknolojiyle insan beyninin tehdit altında olması hipokampusun da farklı hastalıklarla sınanmasına neden olmuştur. Radyasyon ve düzensiz beslenme nedeniyle hafızaya dair pek çok sıkıntı kendini göstermiştir.
İnsan beyninin en önemli noktalarından biri olan hipokampus, beynin medial temporal lobunda yer almaktadır. Lateral ventirkülün temporal hormonuna komşu konumda olduğu söylenebilmektedir.
Yapılan araştırmalarda benzersiz ve olağanüstü bir donanıma sahip olduğu fark edilen hipokampusun önceleri koku alma duyusunu kontrol ettiği düşünülmüştür. Daha sonra 20.yy’ın gelişen teknolojisi ile beraber genişletilen araştırmalar sonucunda hafızaya yönelik bir merkez olduğu ortaya çıkmıştır.
Hipokampus, Yunancada denizatı anlamına gelmektedir. Beynin bu bölgesi, dışarıdan bakıldığında denizatını anımsattığı için bu ismi almıştır.
Medial temporal lobun limbik sisteminden en hassas noktalardan biri olan hipokampus, 3 büyük kısımdan meydana gelmektedir. Dentat girus, CA1, 2, 3 alanları ve Ammon boynuzu subikulüm bu üç bölümü meydana getirmektedir. Hipokampus bölgesi, nöropil çoğunluktan oluşmakla beraber miyelinsiz akson, dendrit ve glia hücrelerinden de meydana gelmektedir. Tüm bunlarla beraber çok miktarda sinaps bulunmaktadır.
Bilgi akışını sağlayan granül hücrelerden oluşan bölgede aynı zamanda dışarıya sinyal gönderen subikulüm da bulunmaktadır. Bu sinyaller önce forniks yapıya daha sonra çeşitli limbik yapılara yönelir.
Hipokampuse dair yapılan ilk araştırmalar, koku alma yönünde olsa da zaman içinde beynin hafızaya yönelik bir merkezi olduğu ortaya konuldu. Daha sonra geliştirilen çalışmalarda inhibisyon ve uzay öğrenme de devreye girdi. Ameliyat sırasında incelenen hipkampus alınıp tekrar yerleştirildiğinde hastaların hafıza sorunu ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla beynin en hassas yerinde saklı olan bu bölgeye dokunulmaması gerektiği, bu şekilde incelenmesinin mecburi olduğu ortaya çıkmıştır. Yapılan ameliyat sonrasında ameliyat öncesini hatırlamayan ancak uzun yıllar öncesini hatırlayan bu hasta, hipokampusun mucizevi yönünü ortaya koymuştur. Alzheimer hastalığında da aynı bulguların ortaya konulması hipokampusun işlevinin tamamen zamansal olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Yapılan araştırmalarda hatırlamanın ve hafıza oluşturmanın merkezi olarak hipokampus kabul edilmiştir. Kimi araştırmacılara göre çok daha geniş bir hafıza sisteminin bölgesi olan hipokampus, kimilerine göre tek başına hafızayı yönlendirmektedir.
Hipokampus bölgesinden zarar görenlerin hatırlama kaybının olması, beynin bu bölgesinin dikkatle korunması gerektiğini ortaya koymaktadır. Anıların tamamen silinmesi söz konusu olmamakla beraber kısa süreli hafıza da uzun süreli hafıza da tehlike altına girebilmektedir. Çok eski anıların sıkıntısız şekilde hatırlanmasına bakıldığında hipokampusun temel görevinin depolamak olduğunu ortaya koymuştur. Hipokampus, beyinde meydana gelen eski hatıraları en gizli saklama deposu olarak kabul edilmiştir. Alınan herhangi bir hasarın motor hareketleri ya da bilişsel becerileri etkilememesi, hipokampusun yalnızca hatırlama görevine sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Hafızanın tamamından hipokampus sorumlu değildir.
Hipokampuste yer alan nöronlar, hatırlamaya bağlı olarak harekete geçmektedir. Özellikle tanıdığınız bir yerden geçerken hatırlama işlevleri daha da hareketlenerek en eski hatıralarınıza kadar gidebilmenizi sağlamaktadır. Bilhassa piramidal sinirler ve dentat girusun granüllü hücreler yer hafızasında önemli bir işleve sahiptir.
Bir kez gittiğiniz yeri daha sonra hatırlayabilme beceriniz tamamıyla hipokampuse aittir. Bu nedenle gelişimi ya da geriliği ekstra önem taşır. Sağlıklı bir hipokampusu bulunmayan bireylerin nereye gideceklerini bilmedikleri, nerede olduklarını hatırlamadıkları ortaya çıkmaktadır.
Beyin, görüntüleme sistemiyle göz önüne serdiği haritayla kişinin yön bulmasını sağlamaktadır. Aynı zamanda kestirme yolları tahmin etmesi de yine hipokampus sayesinde olmaktadır.
Hipokampusun geliştirilmesi, kişinin yaşam tarzıyla doğrudan ilgilidir. Düzenli beslenmeyen ya da uykusunu tam almayan kişilerde hipokampusun zayıf olduğu gözlemlenmektedir. Bu nedenle dikkatli yaşam tarzı ve beyin egzersizleri ile gelişim sağlanabilmektedir.
Vücut için gerekli olan antioksidan deposu besinleri almayı ihmal etmemelisiniz. Özellikle sarımsak, havuç ve yeşil sebzeler bu açıdan hipokampusun gelişimini destekleyecektir. Beyin ve hafıza gelişimi denildiğinde akla ilk gelen besin ise omega-3’tür. Sağlıklı yağ asitleri ile gelişimi hızlanan hipokampus, hatırlama işlevini daha kolay yerine getirmektedir. Bu açıdan balık ve fındık oldukça faydalı olacaktır.
Alınan besinler kadar beynin kullanımı da hipokampusu etkilemektedir. Sakız çiğnemekten bulmaca çözmeye kadar küçük egzersizlerin her biri hafızayı ve hatırlamayı hızlandırmaktadır. Sakız çiğnendiğinde hipokampus bölgesinin insülün salgıladığı bilinmektedir. Hatırlama ve hafızaya daha kolay almayı sağlayan bu egzersiz, tam olarak çözülebilmiş değildir ancak beynin sakız çiğnediğinde daha kolay hatırladığı tespit edilmiştir.
Hipokampusu geliştiren bir diğer beyin egzersizi de sudokudur. Sayısal verileri düzenli bağlantılı şekilde unutmadan yerleştirme kuralına dayalı olan bu egzersiz, hafızanın hatırlama süresini uzatmaktadır.
Yapılan fiziksel egzersizler de beyin egzersizleri kadar önemlidir. Vücudun ihtiyaç duyduğu kadar oksijen alması, rahatlaması hipokampusun gelişimini sağlamaktadır. Hafıza sorunu yaşayan bireylerin, doğada daha fazla zaman geçirmeleri gerekmektedir.
Yaşam stiliniz uyku düzeni bulundurmuyorsa hatırlama ve yön bulma becerileriniz oldukça zayıftır. Vücudunuzun ihtiyaç duyduğu kadar uyumazsanız beyin fonksiyonlarınız yavaş çalışır. Özellikle hipokampus, uykusuzluktan en çabuk etkilenen bölgelerden biridir. Bununla beraber yoğun bir iş temponuz ve stresli bir hayatınız varsa hatırlamamanız gibi bir sorun son derece doğaldır. Zaman içinde kalıcı olma riski taşıyan bu durum, kendinizi rahatlatmanızı zorunlu kılmaktadır.
Hipokampus anatomisini çok güzel anlatmışsınız. Hipokampus geliştirme için verdiğiniz püf noktaları mutlaka deneyeceğim.