Omurilik soğanı nedir, özellikleri ve görevleri nelerdir bilindiğinde vücudu tanımak çok daha kolay olacaktır. İnsan için hayati bir öneme sahip olan omurilik soğanı, sinir sisteminden boşaltım sistemine kadar birçok noktada etkili olmaktadır.
Omurilik soğanının hasar alması, kişinin yaşam fonksiyonlarını yitirmesi anlamına gelmektedir. Bu nedenle uzmanlar incelenmesi, öğrenilmesi ve öneminin bilinmesi açısından omurilik soğanının çok değerli olduğunu dile getirmektedir.
Omurilik soğanı, dışarıdan bakıldığında oldukça küçük görünen ancak işlevleri çok fazla olan bir organdır. Omurilik soğanı görevini yerine getirmediğinde metabolizmanın baştan sona hasar aldığı asla unutulmamalıdır.
İçerik
Omurilik soğanı nedir kısaca bilmek, vücudu bilmek anlamına gelmektedir. Omurilik soğanı, omurilik ile beyin arasındaki kontaktı kuran organdır. Dışarıdan bakıldığında soğan görünümüne sahip olduğu için bu ismi almıştır.
İstemsiz çalışan organların çalışma düzeninden sorumlu olan omurilik soğanı, vücut bütünlüğünü korumaktadır. Mideden bağırsaklara kadar birçok organ, istem dışı düzenle çalışmaktadır. Bu organlarda ortaya çıkan herhangi bir problem, omurilik soğanı tarafından fark edilmektedir.
Omurilik soğanı, dolaşım sisteminden boşaltım sistemine kadar birçok noktada söz sahibi olduğu için hayat düğümü ismini de almaktadır. Omurilik soğanına alınan darbe, ölümle sonuçlanacağı için vücutta çok özel, korumalı bir noktada bulunmaktadır.
Omurilik soğanı nerede sorusu vücutla ilgilenen kişiler tarafından sık sorulmaktadır. Cevabı ise kafatasının içerisinde beynin hemen altında yer almaktadır. Tam olarak beyin ile omurilik arasında bulunduğunu söylemek mümkündür. Beyin ve omurilik görevlerinin yerine gelmesi omurilik soğanına bağlıdır çünkü aradaki iletişimi sağlayan omurilik soğanıdır.
Aşağıdan yukarıya doğru sıralandığında kafatası ile birlikte omurilik başlamaktadır. Omuriliğin içerisinde omurilik sıvısı yer almaktadır. Onun hemen üzerinde ise omurilik soğanı bulunmaktadır. Sonrasında hipofiz ve hipotalamus görünmektedir. Omurilik soğanının paralelinde biraz daha geride beyincik yer almaktadır.
Omurilik soğanı özellikleri bilindiğinde vücudun ne kadar muntazam bir dizayna sahip olduğu ortaya çıkmaktadır. Beyindeki yerine bakıldığında oldukça küçük bir alana sahip olan omurilik soğanı, kendi de bir o kadar küçüktür. Ne var ki özellikleri son derece önemli ve hayati değere sahiptir.
Omurilik soğanı beyne giden tüm sinirlerin geçtiği bir noktada bulunmaktadır. Konumu gereği vücut ile beyin arasındaki köprüde yer aldığını söylemek doğrudur. Dolayısıyla omurilik soğanı zedelenmesi gibi olumsuzluklar yaşandığında vücudun kontrolü devre dışı kalmaktadır.
Vücuttan beyne giden sinirler ve beyinden vücuda geri dönen sinirler, çapraz bir düzen içerisindedir. Çaprazlama sonucu beynin sol tarafı, sağ tarafını kontrol etmekte; sağ tarafı ise sol tarafını kontrol etmektedir.
Dışında yalıtkan bir maddeye sahip olan omurilik soğanı beyaz renklidir. İçerisinde temel sinir kanallarının yer aldığı boz bir madde bulunmaktadır.
Omurilik soğanı görevi gereği hayati bir noktada yer almaktadır. Solunum sisteminin düzenli şekilde çalışmasını sağlayan organ, nefes kontrollerini ve yaşanacak olumsuzlukları engellemektedir. Solunum sisteminde meydana gelen herhangi bir problem omurilik soğanı tarafından fark edilmekte ve beyne iletilmektedir.
Dolaşım sistemini de kontrol eden omurilik soğanı, kan dolaşımının aksamadan devam etmesine fırsat tanımaktadır. Bu özelliği ile vücudun sağlıklı şekilde nefes alıp vermesini, beyne oksijen ulaşmasını mümkün kılmaktadır.
Omurilik soğanı sindirim ve boşaltım sisteminin de düzenli çalışmasını sağlamaktadır. İstemsiz çalışan organların görevlerinde herhangi bir sorun çıkmaması için omurilik soğanının sağlıklı olması önemlidir.
İnsan metabolizması büyük oranda istemsiz çalışma düzeni içerisindedir. Kişi hareket etmeye, yemek yemeye karar verir fakat bunları yaparken tüm işlemleri kendi iradesi ve kontrolü ile gerçekleştirmez.
Nefes almak gibi günde milyonlarca kez yapılan bir işlemin, istemsiz şekilde gerçekleştiği bilinmektedir. Aynı şekilde öksürmek, esnemek, hapşırmak da istemsiz eylemlerdir. Vücudun bunları düzenli şekilde gerçekleştirebilmesi omurilik soğanının görevidir. İstemsiz eylemlerde aksama olmaması adına her zaman kontrol etmektedir.
Omurilik soğanı darbe alırsa yaşam fonksiyonları son bulur çünkü insanın yaşaması için ihtiyacı olan her şey bu organ sayesinde gerçekleşmektedir. Omurilik soğanının görevlerinden biri olan kalp düzeni, yaşam için en önemli görevlerden bir tanesidir.
Kalp kaslarının sağlıklı şekilde çalışmasından kalbe giren çıkan kan oranına kadar her detay omurilik soğanı tarafından düzenlenmektedir. Kan pompalanması anında, kan damarlarının dengeli şekilde genişleyip yeniden büzüşmesi işlemi, kontrollü gerçekleşmektedir.
Kalp damarlarının birbiri ile koordineli şekilde genişlemesi, büzülmesi bir süre sonra yeniden milyonlarca kez aynı işlemi yapması omurilik soğanı sayesinde mümkün olmaktadır. Damarlarda yaşanabilecek en ufak aksaklık, kalbin dengesini alt üst edebilmektedir. Dolayısıyla kalp ve damar hastalıkları baş gösterebilmektedir.
Omurilik soğanı birçok kişi tarafından yanlış tanınan bir organdır. Beynin yanında yer aldığı için yalnızca beyinle ilişkisi olduğu düşünülmektedir fakat görevleri bu kadar kısıtlı değildir.
Kalpten idrar torbasına kadar kontrol sağlayan bir organdır. İdrar torbasında biriken idrardan, boşaltım anına kadar her noktada söz sahibi olabilmektedir. İdrar torbasının çalışma düzenini denetleyen organ herhangi bir sorun yaşanması halinde beyne durumu iletmektedir.
İdrar torbasından sinirler aracılığıyla gelen bilgiler, omurilik soğanı tarafından aynı şekilde geri bildirmektedir.
Omurilik soğanının en önemli görevi ayakta durma eylemini sağlamasıdır. Kişinin ayakta dikilebilmesi için omurilik soğanı tüm vücudu koordine etmektedir. Denge kurma organı olarak da bilinme nedeni tam olarak budur.
Vücutta her şeyin yolunda gitmesi, omurilik soğanının sağlığına bağlıdır. Gördüğü en ufak bir darbede tüm vücudun denge düzeni alt üst olacaktır. Özellikle ayakta durmak, düz yürümek, el, kol ve bacak koordinesini sağlamak bu organla mümkündür.
Binlerce kişinin trafik kazalarında, kafa travmalarında kalıcı hasar alması bir daha ayağa kalkamaması omurilik soğanının hasar görmesinden kaynaklanmaktadır. Kişinin tüm vücudunun dengede kalması sağlıklı bir omurilik soğanı ile mümkündür.
Gün içinde farkında olmadan binlerce kez yaptığınız ve son derece basit gibi görünen yutkunma işlemi, omurilik soğanı ile gerçekleşmektedir. Yutkunma eyleminin gerçekleşebilmesi için omurilik soğanı tükürük salgılarının çalışmasını sağlamaktadır.
Tükürük salgılarında azalma ya da çoğalma olduğunda gerekli önlemleri alan, denetleme ve düzen konusunda disiplini sağlayan omurilik soğanıdır.
Omurilik soğanı, insan vücudu için hayati bir noktada yer almaktadır. Zarar görmesi halinde yaşanabilecek en kötü durum ölümdür. Bu tarz bir ölümün, ani kafa travmalarında sık karşılaşılan bir durum olduğu bilinmektedir.
Omurilik soğanın zarar görmesi ölümle sonuçlanmadığında bacaklarda hasar kalabilmektedir. Sendeleyerek yürüme ve dengeyi kaybetme durumu çok sık yaşanabilmektedir. Özellikle sağ ve sol yönlere ayarsız şekilde sallanarak yürüme sorunu doğabilmektedir.
Omurilik soğanının hasar alması sonucunda vücudun devamlı titrediği görülmektedir. Kontrolsüz şekilde titreyen vücut, işlevini yerine getirmekte zorlanmaktadır.
Omurilik soğanı hasar aldığında en sık görülen durumlardan biri de duyu kaybıdır. Kişinin görme, duyma ve konuşma duyularında ciddi kayıplar meydana gelebilmektedir. Duyu kaybı sonucunda kekeleme, duyma oranında azalma ve gözlerin herhangi birinde ya da ikisinde görme kaybı ortaya çıkabilmektedir.
Omurilik soğanının aldığı darbeye bağlı olarak dokunma, hissetme duyusunda da azalma olabilmektedir. Özellikle acı duyma hissi ciddi şekilde düşüş gösterebilmektedir.
Omurilik soğanı darbe aldığında, zedelendiğinde tedavi edilmesi mümkün değildir. Sinir sisteminde görülen hücre zedelenmesine bağlı olduğu için tedavisinin mümkün olmadığı bilinmektedir. Dolayısıyla kişinin vücudu yavaş yavaş tüm yetilerini kaybetmeye başlamaktadır.
Hasar alındıktan sonra ortaya çıkan kayıplar her geçen gün biraz daha ilerlemekte ve sonunda ölümle sonuçlanmaktadır.
Hayat düğümü olarak bilinen organı hoca sınavda sormuştu. Sınav için çalışan arkadaşların aklında bulunsun. Ben beyincik yazmışım.