Amele nedir sorusunun cevabını merak eden birçok kişi bulunmaktadır. Kelime, anlam olarak birçok kişi tarafından farklı manalarda kullanılsa da sözlük anlamı esas alınarak Türkçede yerini almaktadır.
Kelime, kökeni gereği Arapça amil sözcüğünden türemektedir. En eski kaynaklara göz atıldığında ise Arapçanın dışında Türkçede 1800’lü yıllarda kullanıldığı görülmektedir. 1900 yılında yayımlanmış olan Kamus-i Türki kaynağında, amele sözcüğünü net şekilde tanımlanmış versiyonu ile görebilmek mümkündür.
Etimolojik olarak çok eski bir tarihe dayanan amele sözcüğü, Türkçede yaygın olarak 1900’lü yılların sonunda kullanılmıştır. Sonrasında daha fazla yaygınlık göstermiş ve 2000’li yıllarda farklı kelime anlamlarına da sahip olmuştur.
İçerik
Türkçede amele kelimesinin karşılığı işçi kelimesi işe eşdeğerdir. Emek veren, çalışan sözcükleri ile aynı anlamı karşıladığı bilinmektedir. Arapça amil kelimesinin çoğul versiyonu olan amele kelimesi, Türkçede tekil anlamda kullanılmaktadır.
Herhangi bir amaç için emek veren, işçi olarak tanımlaması yapılan amelenin aynı zamanda argo anlamlarda da sözlüğe yerleştiği dikkat çekmektedir.
Amele kime denir sorusunun cevabı ise daha çok ağır işleri yapan kişiler olarak verilmektedir. İnşaatlarda vücut gücüyle çalışan için sık sık kullanılan bir kavram olduğu dikkat çekmektedir.
Irgatlık yapan, hamallık yapan kişiler için de en az inşaat işçileri kadar amele kelimesi kullanılmaktadır.
Kelime anlamı olarak çalışan ve çalışkan erkekler için kullanılan amele sözcüğü zaman içinde farklı anlamlara kaydırılmıştır. Türkçede olumlu kelimelerin zamanla olumsuz anlamlara dönüştüğü benzer kelimeler de bulunmaktadır. Amele kelimesi için de aynı şeyi söyleyebilmek söz konusudur.
Argoda amele kelimesi züğürt kelimesi ile eşdeğerdir. Cebinde parası olmayan kişiler için kullanılan kavram aynı zamanda kahvehane kültürüne de dâhil edilebilmektedir. Kahvehanede okey oynama alışkanlığı olan kişiler de halk arasında amele kelimesi ile tanınmaktadır.
Argoda yapılı adamların kasları anlamında kullanılan amele kası, son dönemlerde daha sık kullanılır olmuştur. Daha önce spor salonuna gitmemiş, kas yapmak için herhangi bir kaygı gütmemiş olan kişilerin çalışarak elde ettikleri kas olarak da tanımlanabilmektedir.
Amele kası, vücudunu işçilik için kullanan kişilerin sahip olduğu kaslardır. Özellikle kol ve bacak kaslarının gelişmiş olması, amele kasının yoğun şekilde görülmesini sağlamaktadır.
Amele kasının orantısız kas olarak da tanımlandığı bilinmektedir. Argoda vücudunu geliştirmek isteyen ancak bunu orantısız yapan kişiler için bu tarz bir ifadenin kullanıldığı dikkat çekmektedir. Temel kaynağı, işçi olarak vücudunu geliştiren kişilerin hangi bölgeleri çalışırsa o noktalarında kas olmasına dayanmaktadır.
Amele yanığı, gerçek anlam bağlantılı ancak mecaz şekilde kullanılan ifadelerden bir tanesidir. Amelelik yapan işçilerin güneşin altında saatlerce çalıştığı bilinmektedir.
Çalışan işçilerin giydikleri kıyafetlerin dışında çıplak kalan her yerleri gün boyu güneş ışınları nedeniyle esmerleşmektedir. Günün sonunda kıpkırmızı, ağır bir yanma durumu söz konusu olmaktadır. Bu duruma verilen isim amele yanığıdır.
Argoda amele yanığını kullanmak isteyen kişiler ise sahilde veyahut günlük yaşamda güneşin altında yanan kişiler için kullanmaktadır. Çoğunlukla tişört giyen kişilerin kollarının yarısından aşağısının yanması durumunda arkadaşlar arasında konuşulan esprili bir yanıktır.
Amele yanığının argoda kaba ve küfür yerine şaka amaçlı kullanıldığı dikkat çekmektedir. Kendi veyahut arkadaşı için güneş yanığından bahseden kişi, benzetme yoluyla vücudunda olan yanığın, işçilerin yanığına benzediğini dile getirmektedir. Amele yanığının aykırı bir yanma durumu olduğu, bronzlaşmadan farklı göründüğü bilinmektedir.
Mesleği işçilik olan kişilerin amelelik yapmak amacıyla bir araya geldiği, iş fırsatlarının bulunduğu pazarlara amele pazarı ismi verilmektedir. Sabahın erken saatlerinde iş için bir araya gelen grubun günün devamında çalışabilmeleri için amele pazarlarına çıkması gerekmektedir.
Sabah saatlerinde birçok amelenin bir araya geldiği ve çıkan inşaat, yük taşıma, tarla işi gibi işler için beklediği pazarların genel ismidir. Amele pazarları oldukça eski tarihlere dayanan köklü pazarlardır. Bugün pek az kişi tarafından biliniyor olsa da faaliyete devam ettikleri görülmektedir.
Amele Birliği, ismini duyan pek çok kişinin şaşırdığı, varlığından az kişinin haberdar olduğu kuruluştur. 1923 yılında Atatürk tarafından kurulmuş olan amele birliğinin temel amacı, Zonguldak kömür ocaklarında çalışan işçilerin haklarının bağlı olduğu kurum olmasıdır. Kömür ocaklarında çalışan işçilerin sosyal güvenlik kurumu ve aynı zamanda yardımlaşma adresi olarak tanımlanan bir kuruluştur.
Belli bir hizmet anlayışı etrafında bir araya gelen birliğin, resmi kurumlarda olduğu gibi başkan, başkan yardımcı be görevli memurları bulunmaktadır. Bununla beraber belli bir hizmet vizyonuna ve çeşitli projelere de sahip oldukları bilinmektedir.
Amele Birliği kurumunun aynı zamanda Türkiye’nin farkı illerinde misafirhaneleri olduğu görülmektedir. Konaklamak isteyen misafirler için cüzi miktarda ücretler karşılığında konaklama imkânları sunmaktadır.