Swami Vivekananda asıl adı Narendranath Datta olarak 12 Ocak 1869 yılında Hindistan Kalkuta’da dünyaya gelmiştir. Bengalli varlıklı bir ailenin 9. Çocuğu olan Vivekananda, ailesinden gelen izlenimler nedeniyle küçük yaşlardan itibaren ruhanilik ile yakından ilgilenmiştir.

Çocukluk dönemini oldukça hareketli ve mutlu geçirmesine karşın içindeki spiritüellik güdüsünden uzaklaşamamıştır. Bu özelliğinden dolayı annesi oğlunu Shiva tarafından gönderilen bir cin olarak tanımlanmaktadır.

Swami Vivekananda’nın Hayatı

Hayatının büyük bölümünü içindeki bitmek bilmeyen tanrı arayışı ile sürdürmüş olan Swami Vivekananda, Vedenta Felsefesinin öncüsü bir kimliktir. Gençlik yıllarının diğer önemli bölümlerinde ise kendini bilime ve batı Felsefesine yöneltmiştir.

Amerika ve İngiltere’de Vedante Felsefesinin yayılmasında öncülük etmiştir. Hayatı boyunca Tanrı’nın arayışında olmasından dolayı karşılaştığı her kutsal kişiliğe Tanrı’yı görüp görmediklerini sormaktaydı.  Bu merakı zamanla Sri Ramakrişna ile karşılaşmasına vesile olmuştur.

Swami Vivekananda’nın Eserleri

Batı ülkelerinin Yoga ile tanışmalarındaki en önemli isimlerden biri olan Vivekananda, benimsediği inançlar doğrultusunda pek çok kitap çıkarmıştır.

Birçok dile çevrilmiş olan eserleri dünyaca üne sahip olarak binlerce kişinin aradıkları kavramlara yaklaşmalarını sağlamıştır.

Başlıca kitapları arasında; Fiilin Sırrı, Kendinize Güvenin, Aklın Sırrı, Bilginin Sırrı, Sevginin Sırrı ve en çok beğeni kazanan kitaplarından Maya ve Yanılsama adlı eseridir.

Doğu öğretilerini ağırlıklı olarak ele aldığı Maya ve Yanılsama adlı kitabı, aynı zamanda Batının Yoga ile harmanlanmasındaki en önemli etkenlerden biri olmuştur. Kendisi ile özdeşleşmiş olan Vedanta Felsefesinin anlaşılması içinde değerli bir kaynak özelliğindedir.

Swami Vivekananda ve Ölümü

1863 yılında doğan ve 1902 yılında yaşamını yitirmiş olan Swami Vivekananda, 39 yıllık yaşamını dolu dolu yaşamayı başarmış ender kişiliklerden biridir.

Yaşadığı kısa hayatının büyük bölümünü felsefi alandaki çalışmalarla ve hizmetlerle geçirmiştir. Çalışmaktan yorulmayan ve hayatı boyunca çalışarak insanlara faydalı olmayı başarmış olan Vivekananda, ölümünden sonra bıraktığı eserler ile de pek çok insanın aydınlanmasına ve bilinçlenmesine olanak sunmuştur.

Yaşamı boyunca Yoga dünyasında bu denli popüler olmasında Hint Felsefesini ve meditasyonu Batı ülkelerine aktarmış ilk kişi olmasının etkisi çoktur.

Oluşturduğu bu akım ardından gelen diğer ekol ve topluluklarında öncüsü sayılmaktadır. Hindistan yönetimi için yardımsever bir vatandaş olarak kabul görmesinden dolayı doğum günü 1985 yılından itibaren her yıl büyük bir coşku ile kutlanmaktadır.

Swami Vivekananda ve Sri Ramakrişna

Tanrının varlığı hakkındaki düşüncelerinin yoğunlaştığı bir dönemde İngilizce öğretmeni Sri Ramakrişna’nın adını verir. Kendisi gibi küçük yaşlardan beri kendini Tanrı’nın keşfine adamış olan Ramakrişna, Bengal’in bir köyünce fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.

Hayatı boyunca kitap okumamış olmasına rağmen çeşitli yollar ile Tanrı’ya ulaşmayı başarmış olan Ramakrişna ile 1881 yılında tanışma fırsatı bulmuştur. Manevi gurusu olarak kabul ettiği Ramakrişna’yı görür görmez, Tanrıyı görüp görmediğini sormuş ve kendisini gördüğü kadar Tanrı’yı da net gördüğü cevabını almıştır.

Aldığı cevaba kuşku ile yaklaşmasına rağmen manevi öğretmeni olarak kabul ettiği Ramakrişna’yı 1886 yılında kaybeder. Hayata gözlerini yummadan önce Vivekananda’ya kendisini takip eden kişilere yönetme görevini vermiştir.

Swami Vivekananda ve Yoga

Tanrı’ya ulaşma çabası sürecindeki en önemli isimlerden gurusunun ölümünün ardından kendisini meditasyona veren Vivekananda, 1 yıllık sürecin sonunda Swami olarak yaşamaya karar verir. Swami olmak söz konusu kültürde tüm dünyevi arzulardan ve isteklerden el etek çekmek anlamını taşımaktadır.

Verdiği kararın ardından Hindistan’ın çeşitli bölgelerini dolaşmaya karar vermiş ve gezdiği yerlerdeki dini çeşitlilikler ile karşılaşmıştır.  Farklı mezhep ve dinler kendi içsel yolculuğunun netleşmesinde etkili olur.

Swami Vivekananda Heykeli

Swami Vivekananda’nın Kanyakumani’de bulunan okyanus üzerindeki taşın üzerine heykeli inşa edilmiştir. Heykelinin dikilmesinde Kanyakumani’deki taşın üstünde 3 gün boyunca aralıksız meditasyon yapmasının etkisi büyüktür.

Yaptığı meditasyon evrendeki her şeyin bir ve tek olmasını anlamasına yardımcı olmuştur. Uzunca süren meditasyonun ardından ABD’de dinler parlamentosunun yapılacağını öğrenen Vivekananda, bu organizasyona katılabilmek için kendini yakından takip eden kişilerden yardım toplar.

Parlamentoya davet edilmemesine karşın topladığı bağışlarla davete katılan ünlü felsefeci, burada tanıştığı Harvard’lı bir profesör yardımı ile kısa bir konuşma yapma fırsatı yakalar. Gerçekleştirdiği konuşma dinleyenler tarafından ayakta alkışlanırken, Vivekananda, ilk kez büyük bir kesim önünde Hint Vedanta Felsefesi ve Yoga kavramlarına yer verme fırsatı bulmuştur.

Swami Vivekananda’nın Hindistan’a Dönüşü

Katıldığı konferansın ardından 2 yıl boyunca Amerika’da kalan Vivekananda, Vedanta Topluluğunu kurar. Kurduğu topluluğun tek amacı dini geleneksel temalardan uzaklaştırarak saf Vedanta Felsefesine ve yogaya ilişkin bilgilerin insanlar arasında yayılmasıdır.

1897 yılında tekrardan doğup büyüdüğü Hindistan’a dönen Swami, gurusu olarak benimsediği Ramakrişna anısına Math Topluluğunu bir araya getirir.

Kurulan cemiyet yoganın günlük yaşama nasıl uygulanacağı yönündeki bilgileri içermekte idi. Amerika’da kurulmuş Vedanta Cemiyeti ise felsefe ve yoga kavramları üzerine yoğunlaşmış bir topluluktur.

39 yıllık yaşamında önce kendisi olmak üzere tüm insanlığın ruhsal yüceliğe olan yakınlığını sağlarken, Amerika ve Hindistan’da yaptığı bu alana yönelik çalışmalar ile amacına büyük ölçüde ulaşmış olarak dünyadan göç etmiştir.

Türkçe ’ye çevrilmiş birçok eseri sayesinde her kültürden insanın yogayı ve Tanrıya gerçek anlamda ulaşma fikrini benimsemesi ve hayatına geçirmesi de kolay bir hal almıştır. Kitaplarının yanı sıra insanlığa armağan ettiği mesajları da insanlık için iyi birer rehber niteliğindedir.