Mide ağrılarının en sık nedenlerinden birisi olan ülser nedir? Ülser neden olur? Belirtileri nelerdir? Nasıl teşhis edilir? Tedavi aşamaları nelerdir? Bu yazımızı okuduktan sonra ülser ile ilgili sorularınızın cevaplarını bulmuş olacaksınız.
Modern yaşam stresinin veya sürekli fastfood tüketiminin mide ve ince bağırsaklarda ülsere neden olduğu bilinmektedir. Özellikle fastfood tüketiminin yaygınlaşması ile asitli içecek tüketimi arasındaki paralel artış mideyi en çok etkileyen unsurlar arasındadır. Günümüzde her 10 kişiden 1 tanesinde mide yanması rahatsızlıkları ile kendini belli eden ülser veya gastrit görülmektedir.
Peptik ülser, duodenumun (ince bağırsağın üst kısmı) koruyucu katmanında delikler açar. Bu delikler mide asitleri ve enzimlerle temas eden yüzeylerde meydana gelir. Duodenal ülserler mide ülserlerinden daha yaygındır. Özofagusta ya da yutma tüpünde oluşan özofageal ülserler nispeten seyrek görülür ve genellikle uzun süreli bazı antibiyotiklere ya da anti-inflamatuarlar ilaçlara maruz kalındığında ortaya çıkarlar. Alkol bağımlılığı da ülser oluşumunu tetikleyen en temel sebepler arasındadır. Sık sık aç kalmak, düzensiz beslenmek ve tek yönlü besin tüketimi ülser başlangıcına sebebiyet verebilir.
İçerik
Mide ülseri midede veya ince bağırsakta bulunan ağrılı yaralardır. Mide ülseri peptik ülser hastalığının en belirgin işaretidir. Sağlıklı bir insanda midenin doğal asit döngüsünü korumak için bir koruyucu yüzey bulunur. Bu yüzey mukus tabakasına benzeyen bir yapıdadır. Çeşitli etkenler nedeniyle zaman içinde bu tabaka zarar görebilir ve kalın mukus tabakası gittikçe incelir. İncelmeye başladıkça midenin içindeki sindirim enzimleri olarak görev yapan asit, mide yüzeyinize zararlar vermeye başlar. Yani hatalı beslenme nedeniyle midenizin astar dokusunu yıpratırsınız ve bedelini yine siz ödersiniz.
Ülser genellikle genetik yollarla geçen bir hastalık değildir. Çoğu ülser vakası hastanın kendi hatalarından dolayı kaynaklanmaktadır. Midenizde delikler bir kez oluştuktan sonra ülser tedavisi mümkün bir hastalıktır ancak tamamen eski sağlıklı halinize dönebilmeniz son derece güçtür. Ve uygun tedavi sağlanmadığı takdirde geri dönülmez sorunlarla karşılaşılabilir.
Mide ülserleri tek bir faktörden kaynaklanmaz. Midenin mukus tabakasında ülsere neden olan azalma genellikle şu nedenlerden biri yüzünden gerçekleşir:
Tüm bu etkenler içinde hastalıkların büyük çoğunluğu sigara, asitli içecek ve alkol tüketiminin fazlalığı nedeniyle oluşmaktadır.
Bir takım semptomlar mide ülseri ile ilişkilidir. Semptomların şiddeti ülserin ciddiyetine bağlıdır. En sık rastlanan belirti, göğüs ve karnınız arasındaki bölgede bir yanma hissi ya da ağrıdır. Normalde mideniz boşaldığında ağrı daha yoğun olur ve birkaç saat sürebilir.
Ülserin varlığına dair diğer ortak belirtiler şunlardır:
Bu belirtilerden herhangi birini yaşamanız halinde acil olarak doktora başvurmanız önemlidir. Rahatsızlık dozu hafif olabilir, ancak ülserler tedavi edilmedikleri takdirde kötüye gidebilirler.
Tanı ve tedavi, hastalık belirtilerinize ve ülserinizin ciddiyetine bağlı olarak değişebilir. Mide ülserini teşhis etmek için doktorunuz; belirtilerinizi, geçmişinizi ve aldığınız reçeteli veya tezgah üstü ilaçları gözden geçirecektir.
1. pylori enfeksiyonunu ortadan kaldırmak için kan, dışkı ya da nefes testi yapılabilir. Nefes testinde, berrak bir sıvı içmeniz ve bir poşetin içine nefes vermeniz istenir. H. pylori mevcutsa, nefes örneği normalden daha yüksek karbondioksit seviyeleri içerecektir.
Mide ülserlerinin teşhisinde pek çok farklı yöntem kullanılabilir. Bu yöntemler arasında en çok tercih edilen endoskopi yöntemidir ve günümüzde genel anestezi altında yapılabilmektedir.
Baryumlu lavman: İçtiğiniz yoğun beyaz bir sıvı (baryum) mide ve ince bağırsağın röntgen filminde görünmesine yardımcı olur.
Endoskopi: Mide yüzeyinde ülser dokusu olup olmadığına bakmak için ağız yoluyla mideye ince, aydınlatılmış bir tüp yerleştirilir. Bu tüpün ucunda bulunan mikro kameralar ile mide yüzeyiniz gözlemlenebilir. İşlem 10 dakikadan kısa sürmektedir ve genel anestezi altında yapıldığı takdirde herhangi bir acısı yoktur.
Endoskopik biyopsi: Bir parça mide dokusunun ufak müdahale ile alınması ve incelenmek üzere laboratuara gönderilmesi işlemidir.
Tedavi, ülserinizin sebebine göre değişiklik gösterecektir. Çoğu ülser bir reçete ile tedavi edilebilir, ancak ender durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir.
Bir ülserin derhal tedavisi önemlidir. Aktif olarak kanayan bir ülseriniz varsa, muhtemelen IV ülseri ilaçlarıyla yoğun bir şekilde tedavi altına alınmanız gerekebilir ve kan transfüzyonu da gerektirebilir.
Eğer mide ülseri H. pylori’nin sonucu ise, antibiyotiklere ihtiyacınız olacaktır. Hafif dereceli mide ülserlerinde, doktorunuz genellikle; midenizin fazla asit yapmasını önlemek için, asit üreten hücreleri bloke etmesi için, mide asidinin nötralize edilmesine yardımcı olması için ve mide ve ince bağırsağın mukus tabakasını korumak için ilaçlar yazabilir.
Ülser semptomları tedaviyle birlikte hızla kaybolabilir. Belirtileriniz kaybolsa bile doktorunuz tarafından verilen reçeteleri almaya devam etmelisiniz. Doktorlar; sigaradan, alkolden ve semptomları tetikleyebilecek ilaçlar veya gıdalardan kaçınmanızı da önereceklerdir.
Çok nadir olarak karşılaşılan bir durum olsa da bazı ülser tiplerinde cerrahi müdahale gerekebilir. Özellikle; mide kanaması, midenizin veya ince bağırsağınızın yırtılması, besinlerin mideden ince bağırsağa doğru sızmaya başlaması ve sürekli olarak reflünün yaşanması gibi durumlar ameliyatı gerektirebilir.
Ameliyat, ülserin çeşidine göre farklılık gösterecektir. Tüm ülseri çıkarmak, bağırsakların başka bir bölümünden doku alınması ve ülser bölgesi üzerine dikilmesi, kanayan bir arterin alınması ve mide asidi üretimini azaltmak için mideye ulaşan sinirlerin beslenmesinin kesilmesi gibi alternatif müdahaleler uygulanabilir.