Akupunktur nedir? Ne işe yarar? Akupunktur tedavisi nasıl yapılır? Çeşitleri nelerdir? sorularının cevaplarını verdiğimiz içeriğimizde akupunktur ile zayıflama başta olmak üzere çeşitli kullanım alanlarını da inceledik.
Asırlar öncesinde ilk olarak Çin’de uygulanmaya başlayan akupunktur, en eski tedavi yöntemlerinden biridir. Deri altında bulunan enerji kanallarını keşfederek, kişinin organları arasındaki ilişkileri temel alan bir uygulamadır.
İnsanın açlıktan mutluluğa kadar her eyleminin ve hissiyatının enerjiyle doğrudan ilgili olduğunu belirten akupunktur uzmanları, kilo vermek için de depresyondan çıkmak için de bu uygulamadan yararlanmaktadır. Evrende var olan enerjinin bir parçası olan insan, kendi doğasını akupunktur ile keşfetmektedir.
Uygulamanın temel amacı, bu keşifle insanın iç düzenini sağlamasıdır. Dolayısıyla tüm iç hastalıklardan duygulara kadar her detay akupunktur ile düzene girebilmektedir. İnsanın yaşam enerjisini alan, azaltan ya da yok eden her hastalığa akupunktur ile çözüm bulabilmek mümkün olacaktır.
İçerik
Akupunktur, insan vücudunda yer alan enerji kanallarına iğne batırılarak hastalıklara tedavi olan bir uygulamadır. Çin kökenli bir uygulama olan akupunktur, dünyanın hemen her yerinde pek çok hastalığa çözüm olduğu için yaygınlık kazanmıştır. Özellikle Amerika, Fransa, İngiltere, İtalya, Çin ve Japonya gibi büyük ülkelerde akupunkturun mucizeleri her geçen gün daha çok ortaya çıkarılmaktadır.
Yapılan araştırmalarda akupunkturun eklem ağrılarından sinüzite kadar pek çok sıkıntıya iyi geldiği ortaya çıkmıştır. Her sorununun merkezine temas ettirilen özel iğnelerle vücudun iyileşmesi ve kan akışının düzene girmesi sağlanmaktadır.
4000 yıl önce Çin’in Sarı Irmak vadisinde ortaya çıkan akupunkturun, kısa sürede mucizeler yarattığı gözlemlenmiştir. Bu gelişmeler sonrasında Cizvit papazları tarafından bu tedavi yöntemine akupunktur ismi verilmiştir. Kelime, iki ayrı sözcükten meydana gelmektedir. Acu, kelime anlamı olarak acı ve iğne ile eşdeğerdir. Punctere ise batırmak anlamını karşılamaktadır.
Akupunkturun ilk kez kullanıldığı yıllarda, iğnelerin anestezi uzmanlarınca kullanıldığı bilinmektedir. Vücudunda işlem yapılması gereken hastanın, hissetmemesi için bu iğnelerden yardım alınmıştır. Sonrasında dünya genelinde kabul görerek devamlılık göstermiştir.
Akupunktur tedavisi görmek isteyen kişi önce uzman doktor tarafından muayene edilmelidir. Hangi hastalığı varsa laboratuvar ortamında test edilir daha sonra teşhis konulur. Tedavi seçenekleri arasında akupunktur varsa doktor, bu tedavi için adım atabilir. Tedavi belli seanslar şeklinde gerçekleştirilir.
Kişinin hastalığına ve bölgeye göre sırt üstü, yüz üstü uzanması istenir. Uzman tarafından hangi iğnenin kullanılacağına karar verilir. Akupunkturda en sık kullanılan iğneler çeliktir. Çelik iğne ince ve hastanın hiç hissetmediği bir yapıya sahiptir. İğneler batırılırken hastanın herhangi bir acı hissetmesi mümkün değildir.
Deri içine batırılan iğne daha sonra kasa temas edecektir. İğne batırıldıktan sonra hastalığa bağlı olarak bir süre o şekilde kalınmalıdır. Kimi hastalıklarda yalnızca 20-30 saniye batırılmış şekilde kalan iğne kimilerinde 45 dakika kalabilir.
Akupunktur seansları kişinin yaşına ve hastalığına göre değişkenlik göstermektedir. En az 3 seansta iyileşebilen hastalar olduğu gibi 30 seansta tamamen iyileşemeyen hastalar da bulunmaktadır. Uzman doktorunuzun tedavi sürecini kaça böldüğü ve oluşturduğu takvime göre seans düzenlemesi yapılacaktır. Ağır olmayan basit hastalıklarda çoğunlukla 7 ile 12 seans arası düzenleme yapılmaktadır.
Belli kürlere bağlı olarak düzenlenen akupunkturda her kür arasında 10 gün bulunmaktadır. Bu süre, hastalığın gelişmesine bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Kimi hastalara 1 hafta boyunca üzerinde kalması gereken iğneler batırılabilmektedir. Kimileri içinse iğne zararlı olduğu için lazer uygulaması yapılmaktadır.
Akupunktur uygulamasından olumlu dönüt alınamadığında hastalara elektro akupunktur uygulanabilmektedir. Hastanın iğneyi kabul etmemesi üzerine düşük voltaj ve amperli şoklar verilmektedir. Hastanın yaşına ve hastalığına göre saniyede 2 ile 2000 Hz arasında değişen frekanslar uygulanmaktadır.
İlk kez 1958 yılında Çin’de uyuşturma amacıyla kullanılan elektro akupunktur daha sonra tedavi edici özellikte gözlemlenmiştir. Yalnızca ağrı kesici olarak kullanıldığı dönemler de olmuştur. Detaya bakıldığında vücutta iğne batırılacak olan enerji noktalarına sono bir diğer ismiyle ses dalgaları gönderilmektedir.
Akupunkturun vücudun pek çok noktasında uygulanabildiği bilinmektedir. Bunun yanında belli noktalar vardır ve o noktalara dokunulduğu an birçok alana da etki etmektedir. Bu noktalardan ilki kulak akupunktur noktasıdır. Başlangıçta işitsel sorunlar için uygulanan kulak akupunkturunun daha sonra beyin ve beyincik üzerinde de etkili olduğu ortaya çıkmıştır. Bu sebeple yaklaşık 150 yıldır en çok kullanılan akupunktur türü olmuştur.
Yüz akupunkturu özellikle baş ağrıları için kullanılmaya başlanan ve daha sonra beyin temelli sinirsel hastalıkları da tedavi eden bir tür olarak uygulanmaya başlanmıştır. Burun, ayak, el akupunkturları da diğer akupunktur uygulanan alanlardır. Genel olarak vücut akupunkturu denildiğinde 500’e yakın alana iğne uygulanması yapıldığı bilinmektedir.
Akupunktur başlangıçta anestezi uzmanlarınca uygulanmaya başlamış tedavi yöntemlerinden biridir. Vücutta acı duyma hissiyatını en aza indirmektedir. Daha sonra ağrı kesici olarak kullanılmaya başlanmıştır. Ağrısı fazla olan ağır hastalar için sakinleştirici özelliği göstermiştir. Bir süre sonra vücuda etkileri ciddi anlamda araştırılan akupunkturun kalp ve damar hastalıklarını tedavi ettiği ortaya çıkmıştır. Kan dolaşımını olumlu anlamda etkilediği ve vücudun kan nedeniyle yakalandığı tüm hastalıklardan kurtulmasını sağlamıştır.
Yapılan araştırmalarda akupunkturun sinirsel rahatsızlıklar için de çözüm sunduğu görülmüştür. Depresyon, panik atak, bağımlılık, uykusuzluk gibi derin hastalıklarda da işe yaramaktadır.
Solunum yolu rahatsızlıklarına çözüm sunan akupunktur başta bronşit olmak üzere farenjit ve astıma da çare olabilmektedir.
Akupunktur, metabolizmanın hızlanmasını sağlayan uygulamalardan biridir. Kişini kilo vermesi için serotonin isimli maddenin salgılanmasını sağlamaktadır. Beyinde yer alan hipotalamus bölgesi, akupunktur sayesinde uyarılmaktadır. Hipotalamus temel olarak tokluk hissi şeklinde ifade edilebilmektedir. Bu uygulama ile kişi devamlı tokluk hissiyatına sahip olmaktadır.
Bilhassa fazla kilolu olanlarda lipotik etkiye sahip olan akupunktur iştah kaybı ve yağ yakımının hızlanmasını mümkün kılmaktadır.
Sigarayı bırakmak isteyen ancak başarılı olamayan bireyler, yoksunluk duygusunun esiri olmaktadır. Akupunktur bu açıdan bağımlı kişiye yardımcı olabilmektedir. İlk günlerde, vücut henüz alışmamışken bağımlılığın neden olduğu yoksunluk akupunktur sayesinde bastırılmaktadır. Düzenli olarak seanslara devam eden bağımlı, bir süre sonra yoksunluğun etkisini hissetmemektedir. Akupunktur uygulaması ile vücutta salgılanan sıvılarda artış görülmekte, nikotine olan ihtiyaç azalmaktadır.
Tüp bebek tedavisi gören her anne, belli düzeyde strese sahiptir. Bir süre sonra kontrolden çıkan stres, yumurta transferinden sonra endometrium tabakasının olgunlaşmasına engel olur. Akupunktur sayesinde annede meydana gelen gereksiz stres önlenir. Aynı zamanda endometrium olarak bilinen rahim içi tabakası da kalınlaşır. Bu şekilde döllenme tamamlanabilir.
Yapılan araştırmalarda akupunktur uygulaması gören annelerin tüp bebek tedavisi sırasında şanslarının daha yüksek olduğu ortaya çıkmıştır.
Akupunktur uygulaması vücudun kan dolaşımı üzerinde etkilidir. Uyarılan sinirler bu şekilde tüm vücudu gözetir. Bu esnada hangi bölgede iltihaplanma varsa akupunktur ile rahatlıkla keşfedilebilir. İltihaplanma tespit edildikten sonra o bölgeye akupunktur uygulandığında ise kan dolaşımının da o merkezde yoğunlaştığı dikkat çeker. Sonrasında vücut bu iltihabı dışarıya atar. Pek çok hastalığın temel nedeni olan enfeksiyon, akupunktur ile rahatlıkla yok olmaktadır.
Akupunktur fizyolojide etkili olduğu kadar psikolojide de etkilidir. Pek çok hastalığın kaynağı olan stres ve moral bozukluğu, bu uygulama ile son bulmaktadır. Vücutta gergin olan kasların ve negatif enerji yayan merkezlerin keşfini sağlayan akupunktur, keşif sonrasında tedavi yoluna girmektedir. Vücuttaki olumsuz enerjinin dağılması ve tüm kasların gevşemesi akupunktur sayesinde mümkündür.
Ben 6 ay önce migren tedavisi için akupunkturu tercih ettim.
Baş ağrılarım çok ciddi anlamda azaldı. Tavsiye ederim.