Hidroterapi, ağrılardan veya bir takım hastalıklardan kurtulmak için kullanılan su terapisidir. Suyun farklı hallerinin kullanıldığı bu terapi tekniği oldukça uzun süredir vardır. İnsanlığın kullandığı en eski terapi yöntemlerinden biri olduğunu söylemek doğrudur.
Suyun iyileştirme özelliğinin olması, hastalar üzerinde olumlu sonuçlar doğurması pek çok hastalık için kullanılmaya başlamasını sağlamıştır. Zaman içinde özellikle fizyolojik sorunlara çözüm bulunamadığında başvurulan bu yöntem, ilaçlara ve cerrahi müdahalelere alternatif olarak kullanılmıştır.
En az fizyolojik hastalıklar kadar psikolojik hastalıklara da çözüm olan hidroterapi, su sayesinde kişinin kendini daha iyi hissetmesini esas almaktadır. Suyun hem ruhani hem de fizyolojik olarak iyi etme özelliği tüm vücutta kısa sürede olumlu sonuç vermektedir.
İçerik
Hidroterapi herhangi bir hastalığı tedavi etmek ya da var olan sağlıklı durumu devam ettirmek için kullanılan terapi türüdür. Su ile yapılan bu terapi, suyun her halinden faydalanmayı esas almaktadır. Kan akışından kişisel metabolizma hızına kadar pek çok alanda etkili olan hidroterapi uzun yıllardır uygulanan bir tekniktir.
Suda bulunan metodik uygulama sayesinde akut ya da kronik hastalıkların hemen hepsinde hidroterapi tekniği kullanılabilmektedir. Beden fonksiyonlarında gözlemlenen ve ters olan sorunlar su ısısı ile çözüme ulaşabilmektedir.
Su terapisi denildiğinde akla gelmesi gereken suyun dalgası ya da hızı değil ısı özelliği olmalıdır. Soğuk ya da sıcak her iki hal de insan vücudu üzerinde farklı sorunlara çözüm olabilmektedir.
M.Ö 2000’li yıllarda özellikle Mısır civarında suyun tedavi edici özelliğinden sıkça faydalanıldığı bilinmektedir. Termal suların insan vücudu üzerinde olumlu etki yaratması, bu tarihlerden itibaren fark edilmiştir. Net ifadelerle dile getirilmesi ise M.Ö 400’lü yıllarda Herodot tarafından gerçekleştirilmiştir. Yunan felsefe düşünürlerinden biri olan Herodot, eserlerinde kaplıca tedavilerine bilimsel dayanakla yer vermiştir.
Özellikle Anadolu ve Roma’da tıbbi alanda suyun tüm faydalarından yararlanılmıştır. Hastalanan kişiler için muhakkak su tedavileri uygulanmıştır. 18.yy’dan sonra yaygınlık kazanan ve araştırılan termal alanlar, 1900’lü yıllar sonrasında Avrupa ülkeleri tarafından da takip edilmeye başlanmıştır.
Avrupa tarafından keşfedilen su yalnızca fizyolojik değil aynı zamanda psikolojik sorunlar için de kullanılmıştır. Epilepsi, şizofreni gibi önemli sorunlarda psikiyatristler tarafından hidroterapi uygulanmıştır. Ne yazık ki bu süreçte yanlış ve oldukça ilkel yapılan bu uygulamalar, hastalar için çözümden çok ceza olmuştur. Psikiyatristlerin pek çoğunun yaptığı ilkel hatalar nedeniyle yüzlerce insan hayatını kaybetmiştir.
Hidroterapi eksternal ve internal olmak üzere iki ayrı şekilde uygulanmaktadır. Eksternal uygulamalar genellikle banyoları içermektedir. Tam, yarım ve kısmi banyo olarak ifade edilen bu uygulamada, kişinin şikâyeti ve rahatsızlığı önemlidir. Tam banyo uygulamaları genellikle tüm vücuda yayılmış olan hastalıklarda kendini gösterir. Çoğunlukla tam banyo kullanılmaktadır.
Başlangıçta 10 dakika ile başlayan banyo uygulamaları daha sonra 30 dakikaya kadar çıkarılabilmektedir. Yarım banyo uygulamaları genellikle kalp sıkıntısı olan kişiler için kullanılmaktadır. Dolaşım ve solunum sorunlarında da yarım banyonun etkili olduğu bilinmektedir. Kısmi banyolarda da kişinin kol ya da bacakları esas alınarak tedavi uygulanmaktadır.
Eksternal uygulamaların yanında bir de internal uygulamalar bulunmaktadır. Mineralli sularla yapılan bu uygulamalar daha çok solunum ve ağız sorunlarında tercih edilmektedir. Diş, diş eti, geniz, burun ve boğaz rahatsızlıkları için içme ya da çekme tarzında uygulanmaktadır.
Hidroterapi, mineraller ve su ısısı ile vücudun hastalıklarından sıyrılmasını kolaylaştırmaktadır. Suyun herhangi bir yan etkisi bulunmadığı için tedavi sürecinde hastayı zor durumda bırakacak herhangi bir problem yaşanmamaktadır. Bu nedenle hisroterapinin en önemli faydası hastanın tehlikede olmamasıdır.
Kan akışını kolaylaştıran su aynı zamanda vücudun metabolizmasının da düzene girmesine yardımcı olur. Bu özelliği ile direnç sağlar, şifa verir ve kişinin vücut enerjisini yükseltir.
Fizyolojik hastalıklar kadar psikolojik hastalıklarda da kullanılan hidroterapi, kişinin kendini daha sağlıklı ve olumlu hissetmesine yardımcı olmaktadır. Bu özelliği ile hasta tedavi edildiği inancını daha rahat taşımaktadır.
Kişilerin farklı nedenlerle kaybettikleri fiziksel yetilerini geri kazanmaları için hidroterapi kullanılmaktadır. Hidroterapi sayesinde istediğiniz hayata geri dönebilme şansınız bulunmaktadır. Bilhassa kas ve eklem sorunları nedeniyle yürüme, oturma, yatma gibi basit şeyleri yapamayan hastalara tedavi olabilmeleri için uygulanmaktadır.
Baş ağrısı, mide sorunları, uykusuzluk, sinirsel rahatsızlıklar hidroterapi ile rahatlıkla aşılabilmektedir. Kişinin iç organlarından stresine kadar çözüm olduğu için su terapisi tercih edilmektedir.
Hidroterapinin herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır ancak herkesin fizyolojik özellikleri değişkendir. Bu nedenle her hastanın tedaviye aynı cevabı vermesini beklemek yanlış olacaktır. Kimileri ilk seansta baygınlık, titreme, solunum sorunu yaşarken kimileri için herhangi bir olumsuzluk gözlemlenmemektedir.
Terapi sonrası en çok baş ağrısı ve uyku sorunu şikâyetleri söz konusu olmaktadır. Profesyonel bir ekip tarafından uygulanan hidroterapide herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmanız mümkün değildir.
Doktorunuz size önermeden hastalık nedeniyle hidroterapi görmek istemeniz risk taşıyabilir. Bu nedenle önce danışmalı daha sonra karar vermelisiniz.
Hidroterapi, doktorunuz ve fizyoterapistiniz izin verdikten sonra uygulayabileceğiniz bir yöntemdir. Özellikle yürüyememe sorununda ilk başvurulan tekniklerden bir tanesi olduğu söylenebilir. Vücudun ağırlığında azalma yaratan su, yürümeyi kolaylaştırdığı için yürüme engeli olan hemen her hasta hidroterapiyi denemelidir.
Kol veya omuz çıkıklarında hidroterapi kullanmak gerekmektedir. Bu şekilde hastanın kolu su içerisinde daha rahat yerleşecek, kol kullanımı sıklaşacaktır.
Kısmi felç de aynı şekilde su terapisini gerekli kılan hastalıklar arasında yer almaktadır. Bölgesel olarak hidroterapi tedavisi gördüğünüzde felci yendiğinizi görebilirsiniz.
Hidroterapinin en sık kullanıldığı türü banyolardır. Banyoların sonrasında duşlar, küvetler ve nem kompresleri uygulanmaktadır. Bölgesel ya da tüm vücut için su terapisi gerektiğinde havuzlar da kullanılan hidroterapi türleri arasında yer almaktadır.
Girdaplı su ve jakuzi dışında sıcak su havuzları da terapinin çeşitleridir. Tercih edilen hidroterapi türlerinden biri olan buhar tedavileri özellikle bayanların kullandığı bir terapidir. Cilt için oldukça pratik bir tedavi olan buhar odaları, solunum yolları enfeksiyonlarına da iyi gelmektedir.
Doğum anında çekilen acının pek çok bayanın gözünü korkuttuğu bilinmektedir. Buna engel olmak ve acının hafiflemesini sağlamak için hidroterapi önerilebilmektedir. Pek çok doğum uzmanının tavsiyesi olan hidroterapi doğum öncesinde sizi sürece hazırlayacaktır. Yaptığınız egzersizler ve aldığınız tedavi teknikleri ile doğumunuzun kolay geçmesi amaçlanmaktadır. Doğum anında ise hidroterapinin türü olan havuzlar kullanılmaktadır. Steril ve korunaklı su havuzları ile doğum daha kısa sürede ve kolay gerçekleşmektedir.
Çoğunlukla bağırsak temizlenmesi için tercih edilen iç hidroterapisi, bağırsak içine sıvı enjekte edilmesine bağlıdır. Özellikle bayanlar için tercih edilen iç hidroterapi aynı zamanda bikini bölgesi temizliğinde de kullanılabilmektedir. Pek çok eczanede temizleme kiti olarak satılan bu ürünler, uzmanlar tarafından da eğitimle öğretilebilmektedir. İç terapinin bir türü olan antiseptik su ile temizlik, iltihaplanmalarda sık kullanılan teknikler arasında yer almaktadır.
Hidroterapi bölümü nedir? Günümüzde böyle bir bölüm var mı? Bir tanıdığımızın bu bölümü bitirdiğini duydum ama bilgi bulamadım.
Hidroterapi nedir ilk kez duydum. Mutlaka detaylı şekilde araştıracağım. Annemin bacaklarına iyi geleceğini umuyorum.