Sinüzit nedir? Belirtileri neler? Nasıl teşhis edilir? Tedavisi nasıl yapılır? Sinüzit için evde neler yapılabilir? Sinüzite ne iyi gelir? Ameliyatı nasıl yapılır? sorularına cevap verdiğimiz içeriğimizi okuduktan sonra sinüzit konusunda pek çok sorunun cevabını da öğrenmiş olacaksınız.
Yüzde bulunan iç kısım ve burun çevresinde yer alan kemiklerin hava boşluklarına sinüs ismi verilmektedir. Burun ve alın kısmında yaklaşık 4 adet sinüs bulunmaktadır. Sinüslerin iç kısımlarında burnun içine açılan delikler yer almaktadır. Alınan havayı ısıtmak gibi pek çok görev üstlendikleri için insan sağlığı açısından oldukça önemlidirler.
Yaşanan tıkanıklıklar nedeniyle sinüslerde meydana gelen iltihaplanmalar, sinüzit hastalığını ortaya çıkarmaktadır. Tıkanıklık ve enfeksiyon kısa süre içinde baş ağrısı ve yüz ağrısı şikâyetleriyle kendini belli etmeye başlar.
Kişinin sinüzit hastalığından korunması ve gerekli önlemleri alması önemlidir. Çünkü kronikleşen sinüzit, insana hayat boyu sorun teşkil edecektir. Üstelik yalnızca kişinin kendine değil doğacak çocuklarına da taşınabilecek bir hastalık olduğu da söylenebilir.
İçerik
Burun içine açılan boşlukların tıkanıklığı sonrası sinüslerde meydana gelen iltihaplanmaya sinüzit ismi verilmektedir. Burun tıkanıklığı ya da tam aksi akıntısı gibi sorunlarla kendini göstermeye başlayan hastalık, tehlikeli ya da öldürücü olmamakla beraber kişinin yaşam kalitesini ciddi manada düşüren bir hastalıktır.
Mide rahatsızlığından öksürüğe kadar pek çok soruna kaynaklık eden sinüzit, kronikleştiğinde beraberinde daha büyük sıkıntılar yaratmaktadır. Buna engel olmak için henüz akut dönemde tüm gerekli önlemler alınmalıdır.
Sinüzit ilk olarak göz altında başlayan ağrılarla kendini hissettirmektedir. Daha sonra göz çukurlarının dışına taşarak yüzün alt kısımlarına kadar yayılmaktadır. Şiddetli basınç ve yüz ağrısı kişinin en sık şikâyet ettiği sorunlardır. Bilhassa eğilme ve kalkma esnasında kaş ortasında yoğunluk, birikme hissetme durumu sinüzitin doğal belirtileri arasında yer almaktadır.
İlk belirtiler sonrası şiddetlenen hastalık, önü alınamaz baş ağrıları meydana getirmektedir. Sonrasında balgamlı öksürük, burunda tıkanıklık ortaya çıkmaktadır. Zaman zaman ateş ile kendini hatırlatan sinüzit aynı zamanda diş ağrısı da meydana getirebilmektedir. Özellikle kulağın alt kısımları sinüzit nedeniyle ağrıyan ancak kimi zaman tahmin edilemeyen ağrılardır.
Sinüzit akut ve kronik olmak üzere iki ayrı çeşide sahiptir. Akut sinüzit, ani şekilde kendini gösteren ve kısa süre içinde iyileşen sinüzit türüdür. Viral enfeksiyonlar nedeniyle dolan sinüsler, burun tıkanıklığı ve baş ağrısı sonucunu doğurmaktadır. Akut sinüzitin 1 hafta 10 gün içinde kendini hissettirip daha sonra kaybolduğu bilinmektedir.
Akut sinüzit viral enfeksiyon nedeniyle değil de bakteriler sebebiyle ortaya çıkarsa bu durumda tedavi edilmesi önemli olacaktır. Aksi halde kısa süre içinde kronik sinüzite dönebilmektedir.
Kronik sinüzit, tedavi sıkıntısı yaşanan bir hastalıktır. Yapılan müdahalelere rağmen devamlı kendini tekrarlamakta ve bir şekilde en ufak rüzgârda dahi yeniden başlamaktadır. Uzun süreli tedavi gerektiren kronik sinüzitte antibiyotik kullanımı önemlidir.
Tedavi edilmemesi durumunda kalıcı hasara neden olan kronik sinüzit, bağışıklık sisteminin çökmesine sebep olmaktadır.
Birkaç gün boyunca sinüzit belirtilerinden 2 ya da daha fazlasını yaşıyorsanız bu durumda kulak burun boğaz uzmanına muayene olmalısınız. Doktorunuz teşhis koymadan önce detaylı şekilde muayene edecektir ancak pek çok uzman, uzaktan kontrol ettiğinde dahi sinüziti rahatlıkla tanımlayabilmektedir.
Uzmanın size soracağı sorular, teşhis konulabilmesi açısından önemlidir. Şikâyetlerinizin kaç gündür devam ettiği, burnunuzda akıntı olup olmadığı önemlidir. Doktorunuz muayene ettikten sonra burun akıntısı testi yapabilir. Bu test sayesinde net şekilde teşhis konulabilecektir. Gerekirse sinüslerinizi kontrol etmek için röntgene alınabilirsiniz fakat çoğunlukla muayenenin ilk aşamasında sinüzit teşhisi konulacaktır.
Sinüzit teşhisi akut yönünde olursa doktorunuz doğru yönlendirme ile tedaviye başlayacaktır. Kronik sinüzit söz konusuysa teşhis koyabilmek için bilgisayarlı tomografi ve endoskopi sonuçlarının beklenmesi gerekebilir.
Sinüzit pek çok insanın düşündüğü gibi tedavisi mümkün olmayan bir hastalık değildir. Özellikle kronik sinüzitin büyük bir sorun teşkil ettiği söylenebilir ancak hastalığa sebep olan ana etken net şekilde engellendiğinde tedaviye yanıt alınacaktır. Tedavi sürecinde öncelik antibiyotik kullanımıdır. Aynı zamanda nefes almayı kolaylaştırıcı spreyler ve damlalar da kullanılmaktadır. Ateşli sinüzit sorununuz varsa doktorunuz bunun için özel ateş düşürücü muhakkak yazmalıdır.
Kronik sinüzit sorununuz varsa bu durumda burun eti büyümesi sorunu da beraberinde gelecek demektir. Et büyümesi, kişinin nefes almasını engelleyen bir sıkıntıdır. Bu sebeple cerrahi müdahale gerekebilmektedir.
Sinüzit ameliyatı kronik sinüzitin doğal sonuçları arasında yer almaktadır. Endoskopi ile burun içi görüntü alınarak başlanan ameliyat, genel anestezi ile yapılmaktadır. Kişinin isteği üzerine lokal anestezi de yapılabilmektedir.
Ameliyatın genel amacı sinüslerin içini boşaltmaktır. Et ya da kemik eğriliği gibi sorunlar varsa burun yoluyla değil dudak altından ameliyat edilmelidir. Sinüzit ameliyatı %90-95 oranında başarılı bir ameliyattır.
Sinüzit ameliyatı sonrasında kişinin dikkat etmesi gereken tek şey pansuman tarihleridir. Düzenli şekilde pansumana gidildiğinde herhangi bir sorun olmadan birkaç seans sonrasında eskisinden iyi hissetmeniz mümkündür. Bu süre zarfında burnunuza darbe almamaya özen göstermeniz gerekmektedir. Ayrıca tıkanıklıklar için temizliğe ekstra dikkat etmelisiniz.
Ameliyat olduktan sonra hastanın kendine dikkat etmesi, soğuk sıcak hava değişimlerinde tedbirli olması gerekmektedir.
Sinüzit ameliyatı olduktan sonra pek çok hastanın aklında hep aynı soru işareti oluşmaktadır. Hastalığın kendini tekrarlama oranı %25-30 civarındadır. Bu nedenle kendini yenileyebileceği unutulmamalıdır. Bunun yanında gerekli önlemler alındığında herhangi tekrarlama söz konusu olmayacaktır.
Sinüzit sorunuyla mücadele ederken ne kadar çok ılık su içerseniz balgamdan o kadar kolay kurtulursunuz. Bununla beraber gün içinde alacağınız sıcak bir duş, sinüslerinizin rahatlamasını sağlayacaktır. Aynı şekilde her gece buhar banyosu yaparak yüzünüzü rahatlatmanız mümkündür.
Evde otururken kendinizi daha iyi hissetmek için devamlı sıcak bitki çayları ya da siyah çay tüketmeye özen göstermelisiniz. İçerken buharı soludukça nefesinizin açıldığını fark edebilirsiniz.
Ağrılarınızın artış gösterdiği saatlerde sıcak su ile ıslatılmış havluyu yüzünüze kapatmayı deneyebilirsiniz. Sinüslerinizin dinlenmesini, ağrınızın hafiflemesini sağlayacaktır.
Sinüzit ağrılarını hafifletmek, burnu temizleyebilmek için yapılacaklardan bir diğeri de tuzlu su banyosudur. Burnunuza tuzla karıştırdığınız sudan bir miktar çektiğinizde temizlenmesini sağlayabilirsiniz. İlk yaptığınız zamanlarda yanma ya da göz yaşarmasına neden olabilir ancak gün içinde 2 kez yaptığınız tuzlu su banyosu ağrılarınızın hafiflemesini sağlayacaktır. Bunların dışında gargara yaptığınızda da boğazlarınızda meydana gelecek tahribatın önüne geçmiş olursunuz. Diş sağlığı ve sinüzitin neden olduğu boğaz ağrıları, tuzlu su gargarasıyla önlenebilmektedir. Günde 3 kez yapılan gargara, sinüzit rahatsızlığının önüne geçecektir.
Sinüzite yakalanmadan önce bağışıklığınızı güçlendirici besinler tüketmeye gayret etmelisiniz. Özellikle C vitamini almanız bakteri nedeniyle ortaya çıkan kronik sinüzite karşı güçlü olmanızı sağlayacaktır. Bunun yanında bu hastalık için özel bir aşı bulunmasa da grip aşısı, solunum yollarınızda meydana gelebilecek enfeksiyonlara önlem olacaktır.
Bilhassa kış aylarında kendini gösteren sinüzitten korunmak için soğuk havaya karşı yüzünüzü korumalısınız. Banyo ettikten sonra saçlarınızı kurutmadan asla uyumamalısınız. Yaz aylarında ise klimalı ortamların sizi etkilemesine izin vermemelisiniz.