Budizm, bir dinden çok felsefe olarak kabul edilmektedir. Bu yazımızda, budizm nedir? sorusunu cevaplarken budizm felsefesi, özellikleri, inançları, ibadetleri, kutsal kitapları ve sembolleri konularına değindik.
Budizm, Brahma inanışının üzerinde değişiklikler yapılmış şeklidir. Buda’nın düşüncelerini ve felsefesini kabul etmeyi ve bu yolda yürümeyi temel alır.
Buda, yaklaşık olarak milattan önce 560 yılında Hindistan’da dünyaya gelmiştir. İsmi Guatama olmasına karşın Buda kendisine verilen bir lakaptır. Anlamı ise ilhama kavuşmuş, aydın olarak açıklanmıştır.
Buda olağan üstü güçleri olmayan sıradan bir insandır ve babası beylik hakimidir. Anlatılan rivayetlere göre Buda’nın annesi rüyalar görmekteymiş. Babası onun hükümdar olmasını istemediği için sarayda muhafaza etmiş ama Buda saraydan kaçarak normal hayata dönüp düşüncelere dalmış. Buda’nın düşünce dünyasından sonra kendisinin felsefesine inanlar gün be gün çoğalmış. Günümüzde ise 500 milyonu aşkın Buda inananı vardır.
İçerik
Budizm, Hindistan’dan ortaya çıkan zaman içinde Doğu ve Güneydoğu Asya civarında hızla yayılan din olarak kabul edilse de aslen bir felsefe biçimidir.
Budizm’in hedefi insan hayatındaki tatminsizliği, acıyı ve bunların kaynaklarını bulup; bunları gidermenin yollarını detaylarıyla göstermektir. Budizm’de insanı aydınlığa ulaştırmak da hedeflenmiştir. Ancak bu katı kurallarla, zorlamalarla yapılmaz.
Buda öğütlerini, tecrübelerini kendisine inananlarla paylaşmıştır. Budizm’e bir din olarak değil felsefi düşünce olarak bakılacak olsa bu inanışa göre yaşantısını sürdüren kişiler birçok şeyin üstesinden gelebilir.
Hayatı acılarla dolu olanlar için çok değerli öğütler veren Buda, söylemleriyle meditasyon tekniğine de destek vermektedir. Budizm inanışındaki bazı semboller ve felsefeler, ibadetlerde kullanılan tütsü, mum etkinlikleri meditasyon yaparken de kullanılmaktadır. Bundan dolayı ikisi arasında bağ olduğu da söylenebilir.
Benzer İçerik: Dünya Din Haritası ve Dinlerin Dağılımı
Budizm, MÖ 563 ile MÖ 483 yılları arasında yaşadığı düşünülen Siddhartha Gautama yani Buda tarafından kurulmuştur. Prens olarak doğan Buda, krallığı terk etmiş ve aydınlanmak için çabalamıştır.
Budizm’in tarihsel planda Hindistan’ı işgal eden toplulukların beraberinde getirdiği Brahmanizm düşüncesine karşı tepki olarak çıktığı kabul edilebilir. Felsefe kaynakları arasında karşı olduğu Brahmanizm’in olması oldukça ilginçtir. Diğer felsefe kaynakları ise Hinduizm, Jainizm, eski din ve kültürlerdir.
Budizm okulları farklı kaynakları savunur ve bu nedenle Budizm inancının temel özellikleri değişkenlik gösterir. Batılı anlayışta Budizm, din olarak görülmek yerine felsefi görüş olarak kabul edilmiştir.
Batılı anlayışa göre Buda elçi olarak görülmemiş daha çok tanrıların ve insanların öğretmeni olarak kabul görmüştür. Pali dilinde Dhamma olarak bilinen öğretiler ortaya çıkmıştır. Bu öğretiler, insanın manevi duygularını kavramı yerine, ruhsal gelişimi sağlayan doğa yasalarını kabul etmiştir.
Buda inancında aydınlığa varmak esastır. Ancak bu varış körü körüne bağlanmakla gerçekleşemez. Bunun için kişi kendisini bulmalı ve aydınlığa varmalıdır. Buda inanışına göre tüm evrenin dil ve kavramlar yoluyla anlaşılmasını beklemek gereksizdir.
Budizm, diğer tek tanrılı dinlerin inanışlarına ve öğretilere şüpheyle bakmaktadır. Kısacası tanrı inanışı bakımından Budizm, tanrıyı da ruh varlığını da kabul etmez. Hinduizm ve Brahmanizm inanışlarındaki değerlere de ters düşmektedir. Bu iki dinde var olan sınıf ayrımını ifade eden kast sistemini kabul etmez. Ancak kabul etmemesine rağmen öğretilerinde bu sistemle ilgili detaylara yer vermiştir.
Budizm düşüncesinin dört temel felsefesi vardır.
Bir düşünce olarak var olmasına karşın Budizm, Hindistan’da ikinci büyük dindir. Aslen Hinduizm’de puta tapma inancına tepki olarak doğan Budizm’de zaman içinde Budistler, Buda’nın heykelini evlere ve tapınaklara koyarak tapmaya başlamışladır.
Dualarını, çeşitli ibadetlerini Buda heykeli ve resmi önünde yapmaları Buda’yı tanrılaştırdıklarının kanıtıdır. Buda sıradan bir insan olmasına rağmen zaman içinde tanrılaştırılmış ve kendisine tapılır hale gelmiştir. Budistler Buda’ya taparken onun düşünceleri de inanışın temelini oluşturur.
Budizm, belirli bir kesimce din kabul edilirken bir kesim için de ruhani felsefeden ibarettir. Dolayısıyla Buzdim’de doğrudan bir tanrıdan söz etmek zordur. Mutlak yaratıcı, tanrı fikirleri Budizm’de bulunmaz.
Budistler inanışlarında Buda’yı ve düşüncelerini öncü kabul ederler ama kendisini doğrudan tanrı olarak gördükleri söylenemez. Budizm’i din olarak benimseyenlerin tapınaklarında, evlerinde ibadet etmek için Buda heykelleri yer almaktadır.
Budizm düşüncesinde bir peygamber ya da gökten indirilen ayetler doğrultusunda oluşmuş bir kutsal kitap yoktur.
Buda’nın düşünceleri, söylemleri kutsal metin olarak kabul edilmiş ve Pali dilinde yazılmıştır. Bunlara Tipitaka ve Mahayana Sutraları adı verilmiştir ve bu kitaplar; Buda’nın felsefesi ve öğretilerden oluşturulmuştur. Bu temel kitaplar dışında Budizm mezheplerine göre farklılaşmış bazı kitaplar da bulunmaktadır.
Budizm’de tanrıdan söz edilmemesine, ibadet hakkında bilgi vermemesine rağmen ahlaki prensipler ve kütlerle ibadet kültürü kendiliğinden oluşmuştur. Buda’ya saygı, Buda heykelini çiçeklerle süslemek, methiyeler okumak ibadet kabul edilir.
Tütsü ve mum yakmak, işlenen günahlar için tövbe etmek de ibadet olarak görülür. Dua etmek için Budistler evlerinde Buda heykeli ve resmi bulundurmaktadır. Budizm inancını benimsemiş olanlar ölülerini yakarlar ama bazı bölgelerde çocuklarla, fakirlerin cesetler gömülmektedir.
Budizm inanışında Buda’yı insan olarak resme almak uzunca bir zaman kutsallığa yapılan saygısızlık olarak göründüğünden; Budistler görsel sanata yönelerek kendilerince sembolik ifade biçimleri üretmiştir.
Budizm inancının sekiz yaygın sembolü bulunur ve her birinin anlamları vardır. Aralarında en sık görülenlerinden tekerlek, stupa ve nilüfer hemen her tapınakta mevcuttur. Meditasyon yaparken figürleri kullanmanın içsel bağlantıyı kurmada etkisi olduğuna inanılır.
Budizm tanrıları yok ama her şeyi tanrı olarak görüyorlar resmen. Küçük çocuklara, heykellere ve daha pek çok şeye tapıyorlar.