Göz tansiyonu olarak da bilinen glokom hastalığı nedir? Neden olur? Göz tansiyonu kaç olmalı? Nasıl teşhis edilir? Tedavisi nasıl yapılır? gibi pek çok sorunun cevabını içeriğimizde bulabilirsiniz.
Tedavi edilmediği takdirde körlüğe neden olan glokom hastalığı, halk dilinde göz tansiyonu olarak bilinmektedir. Temel olarak göz içi basınç sorunudur. Daha çok gözde sinirsel baskıların meydana gelmesiyle oluşur. Dolayısıyla tedavi gerektirir.
Glokom, herhangi bir belirti vermeden hastayı kör edebilen bir rahatsızlıktır. Birtakım belirtilere sahip olsa da hastalığın son safhasında kendini göstermesi, göz tansiyonun sinsi hastalık olarak anılmasına neden olur. Bu sebeple devamlı doktor kontrolü yapılması uygun görülür.
Dikkatli ve işinde uzman olan doktorlar tarafından kontrol edildiğinde, kolay teşhis edilebilen glokom, önüne geçilebilir körlük nedenleri arasında kabul edilir. Bu konuda özellikle hastanın gereken hassasiyeti göstermesi unutulmamalıdır.
Göz dokularının beslenmesini sağlayan göz sıvısı, her 2 saatte bir göze giriş ve çıkış yapar. Eğer sıvı, göze rahat girer ancak çıkışta sorun yaşarsa göz içindeki kanallarda birikir. Bu durumun sonucunda göz tansiyonu ya da glokom adı verilen rahatsızlık ortaya çıkar. Göz içindeki basıncın artışına bağlı olarak görme kaybına neden olan glokom aynı zamanda Karasu hastalığı olarak da bilinir.
İlginizi Çekebilir: Göz Hastalıkları Nelerdir?
Hastalık, çoğunlukla 40 yaş civarında kendini gösterse de hemen herkes için aynı risk söz konusudur. Yaşla orantılı olarak hiçbir belirti göstermeden ilerleyen glokom, son safhasına geldiğinde sinyallerini vermeye başlar. Bu aşamaya gelindiğinde ise bir takım hasarlar meydana gelebilir.
Glokom oluşumunun temel nedeni genetiktir. Eğer ailede herhangi bir glokom hastası varsa çocuklarda görülme riski bir hayli yüksektir. Bunun yanında hastalığın nedenleri arasında migren de sayılabilir. Özellikle göze ve çevresine yaptığı basınçla ciddi sorun teşkil eden migren, göz tansiyonuna da sebep olabilir.
Şeker hastalığı ve sigara kullanımı da glokom hastalığının nedenleri arasında sayılmaktadır.
Hastanın kan akış düzeninde herhangi bir sorun varsa bu durum kendini muhakkak gözde de hissettirmektedir. Zaman içinde görme sinirlerine yapılan basınç, hastanın görme siniri hücrelerinde ölüme neden olacaktır.
Glokom hastalığının en riskli olduğu grup ise miyop hastalarıdır. Uzağı görme sorunu olan hastalar aynı zamanda glokom riski taşıyan kişilerdir.
Glokom hastalığının ilk belirtisi, uykudan uyandığınız an ortaya çıkan baş ağrılarıdır. Bu ağrılar, gün içinde aynı sıklıkla devam ederse nedenlerinden biri göz tansiyonu olabilir. Bunun yanında gün içinde beklenmedik zamanlarda bulanık görme ve ışıkları halka halka seçme de belirtiler arasında sayılabilir.
Göz tansiyonu hastalarında dikkat çeken bir diğer belirti ise cep telefonu, bilgisayar ya da televizyon ekranına bakarken göz çevresinde ağrı meydana gelmesidir. Işık yoğunluğunun fazla olduğu bu radyasyon ürünlerinde gözün, ışınlardan rahatsız olduğu bilinmektedir.
Glokom hastalığının belirtilerinden bir kısmını kendiniz yakalayabilirsiniz. Daha sonra geç kalmadan göz doktoruna muayene olduğunuzda doktor, ilk olarak tonometre ile göz içi basıncınızı ölçer. Basınç değerlerine baktıktan sonra göz tansiyonu rahatsızlığınız varsa rahatlıkla fark edebilir.
Tonometre ile ölçüm yaptıktan sonra göz dibi muayenesi yapılması gerekir. Bu muayenede, önemli olan görme sinirlerinin durumunu kontrol etmektir. İleri düzeyde endişe verici bir sonuçla karşılaşılırsa görme kaybını anlayabilmek adına görme testi yapılır.
Glokom hastalığı zaman içinde belirti veren bir rahatsızlıktır. Belirtileri göremediğiniz için göz muayenesinden uzak kalmamalısınız. İşinde iyi olan her göz doktoru birkaç muayene ile göz tansiyonu sıkıntınız olduğunu anlar. Bu hastalık, erken teşhis ile önüne geçilebilen bir hastalıktır. Bu yüzden geç kalmadan muayene olunması gerekir.
Glokom hastalığının teşhisi konulduktan sonra tedavi sürecinde üç seçenek bulunmaktadır. Hastalık düzeyine bağlı olarak bu üç tedaviden biri uygulanmalıdır.
Erken dönemde olan glokom için ilaç tedavisi uygun görülmektedir. Düzenli olarak kullanılan damla ile göz basıncının düşürülmesi amaçlanır. İkinci seçenek olarak lazer tedavisi uygulanmaktadır. Ameliyat etmeden önce son basamak olan lazer, basıncın dengelenemediği durumlarda kullanılır. Lazer uygulanan hastanın 4 yıl rahat etmesine yardımcı olan bir tedavidir.
Glokomun son safhasında olan hastalar içinse cerrahi işlem kaçınılmazdır. Görme sinirlerinde hasar çoğalmışsa, hastalık ciddi manada ilerliyorsa bu durumda ameliyat tek seçenektir. Ameliyat ile görme kaybının geri gelmesi mümkün değildir fakat hastalığın daha fazla ilerlemesi engellenebilir.
Glokom hastalığı teşhisi konulduktan sonra hasta muhakkak dönemlik kontrollerini yapmalıdır. Yıl içinde 5 kez göz tansiyonu ölçümlerini yaptırmalı bunun yanında görme kaybı olup olmadığını anlamak için de alan taramasına girmelidir.
Bir kere teşhis konulduktan sonra hasta, hayatının sonuna kadar belli aralıklarla göz tansiyonunu ölçtürmesi gerektiğini unutmamalıdır.
Glokom hastalarının günlük yaşamlarına devam etmelerine engel yoktur ancak televizyon ve bilgisayar gibi rahatsız edici aletlerin önünde zaman geçirmemeleri gerekmektedir. Bununla beraber göz tansiyonlarını yükseltecek gerginliklerden, sinirlenmelerden uzak durmaları uygundur.
Bir seferde aniden fazla su tüketimi yapmanız göz tansiyonunuzun yükselmesine neden olabilir. Düzenli uyumadığınızda, uykunuzu tam almadığınızda göz tansiyonunuzda artış gözlemlenecektir.
Gereken özen gösterildiğinde ilaçlar aksatılmadan kullanıldığında ayrıca göz sağlığına iyi gelen besinler tüketildiğinde hastalığınız duracaktır. Glokom ne yazık ki devamlı ilerleme kaydeden bir hastalıktır. Bu yöntemlerle ilerlemesini durdurmanız mümkündür.