Anne adaylarının en hassas oldukları hamilelik döneminde ortaya neden tiroid sorunları çıkar? Hamilelikte hipotiroidi ve hipertiroidi belirtileri nelerdir? Nasıl teşhis koyulur? Tedavisi mümkün mü? gibi hamilelik dönemindeki tiroid hormonu düşüklüğü ve yüksekliği ile ilgili merak ettiğiniz tüm soruların cevapları içeriğimizde.
Tiroid bezi, boynun orta bölgesinde yer alan kelebek şeklinde bir bezdir. Salgıladığı hormonlarla kişinin gelişmesini baştan sona değiştiren bu bez yalnızca 25 gram ağırlığındadır. Bu boyuta rağmen başta sinir sistemi olmak üzere vücudun hemen her noktasına müdahale edebildiği bilinmektedir. Metabolizmayı düzenleyen ve hormonların sağlıklı çalışmasına etki eden bir bez olduğu söylenebilmektedir.
Tiroid bezi özellikle hamilelik sürecinde ekstra önemlidir. Bunun temel nedeni kişinin kendi sağlığı kadar bebeğinin sağlığına da etki etmesidir. Tiroid bezinin bu süreçte bir miktar büyümesi doğal kabul edilmektedir. Bunun yanında aşırı büyümeler hem annenin hem de bebeğin tüm metabolizmasını olumsuz yönde etkilemektedir. Guatr adı verilen büyüme sorununun yanı sıra tiroid küçülmesi problemi de görülebilmektedir.
İçerik
Hamileliğiniz boyunca düzenli olarak tiroid ölçümü yaptırmanız gerekmektedir. Özellikle bebeğinizin zihinsel ve fiziksel gelişimini takip edebilmek adına bu testlerin yapılması önemlidir. Daha önce tiroid hastalığı yaşamamış olan bayanlar, hamile olduktan sonra 1.ayda tiroid testi yaptırmalıdır.
Tiroid fonksiyonlarının doğru değerlendirilmesi hamileliğin ilerleyen ayları için önem taşımaktadır. Bebeğinizin gelişimi ve hayati risklerini bu testler sayesinde öğrenebilmeniz mümkündür.
Hamile olmayı planlayan ya da hamile kaldığını öğrenen bireylerin ilk adımı tiroid kontrolü olmalıdır. Bebeğin ve annenin hayatları boyunca sıkıntı yaşamaması için tiroid bezinin kontrol edilmesi önemlidir.
Hamileliğin ilk ayında TSH ölçümleri yapılmaktadır. TSH ölçümlerinin yanında serbest T3 ve serbest T4 hormon ölçümleri muhakkak yapılmalıdır. Zaman zaman düşük çıkan TSH değerleri, hamile olan kişinin hayati risk taşıdığını göstermektedir. Bu nedenle ölçümlerin düzenli yapılması ve her üç testin de istenilen düzeyde tutulması önemlidir.
Tiroidin neden olduğu pek çok hastalık vardır. Hamilelik sürecinde en fazla hipotiroidi adı verilen tiroid hormonu yetmezliği gözlemlenmektedir. Bu süreçte en tehlikeli tiroid hastalığı ise zehirli tiroiddir. Bunun yanında sıklıkla görülen tiroid büyümesi de diğer problemlerden yalnızca bir tanesidir.
Anne kadar bebeğe zarar veren en önemli hastalık, tiroid hormonu yetmezliğidir. Bebeğin yaşama tutunmasıyla doğrudan ilintili olan tiroid bezi, zehirli guatr ile ortaya çıkarsa bebeğin düşmesine neden olabilmektedir. En sık görülen sorun ise bebeğin zekâ gelişimini tamamlayamamasıdır.
Hamilelik sürecinde hipotiroidi sorunun görülmesinin temel nedeni genetiktir. Annede bu sorun yaşandığında kızlarda da muhakkak gözlemlenmektedir. Vücudun yeterince hormon üretememesi durumu olarak açıklanan sorun bebeğin sağlığını ciddi manada etkilemektedir.
Tiroid bezine karşılık, vücudun ürettiği antikorların tiroid bezini tahrip etmesi hamilelik sürecinde hipotiroidi yaşanmasına neden olmaktadır. Bunun yanında daha önce hipotiroidi sıkıntısı yaşamış ve ameliyatla tiroid bezi alınmış olan bayanlarda da hipotiroidi gözlemlenmektedir.
Hipotiroidi belirtileri hamilelik belirtileri ile karıştırılabilmektedir. Hızlı kilo alımı, devamlı uyuma isteği, hareket kapasitesinde azalma en sık görülen belirtiler arasındadır.
Hipotiroidde hormon seviyesinde dengesizlik yaşandıkça günlük yaşantıda sıkıntılar ortaya çıkmaktadır. Kabızlık, ses tellerinde kalınlaşma, tırnak ve saçlarda zayıflık, ciltte kuruluk bu sıkıntılardan yalnızca birkaçıdır. Bununla beraber guatr adı verilen tiroid bezinde büyüme de görülebilmektedir.
Hamilelik sürecinde hipotiroidi teşhisi koyulmadan önce birtakım testler yapılmaktadır. Yapılan testlerde TSH değerinin yüksek çıkması ilk bulgu olarak kabul edilmektedir. Bunun yanında serbest T3 ve serbest T4 hormonlarının düşük çıkması hastalığının teşhis edilmesi için yeterli olmaktadır.
Kişiye hipotiroidi teşhisi konulur konulmaz hormon düzeylerine bağlı olarak ilaç tedavisine başlanmaktadır. İlaç dozu bebeğin ve annenin gelişmesine bağlı olarak ayarlanmalıdır. Düzenli olarak ilaç alan anneler, bebeklerini de kendilerini de oluşabilecek olumsuzluklardan koruyabilmektedirler.
Tiroid hormonunun eksik olması kadar fazla olması da anne ve bebek için sakıncalıdır. Hipertiroidi hastalığının temel nedenleri arasında Graves hastalığı dikkat çekmektedir. Annenin bağışıklık sisteminde zayıflık gözlemlenmesi hipertiroidinin en önemli sebebidir. Bu nedenle ortaya Graves hastalığı çıkmaktadır.
Bağışıklık sisteminin kendi sağlıklı hücrelerine saldırması sonucu ortaya çıkan hastalıkta, tiroid bezleri dengesizliği yaşanmaktadır. Bununla beraber nodüllerin büyümesi ve gelişmesi sonrasında zamansız tiroid hormonu salgılanmaya başlaması da hipertiroidi sebebi olarak kabul edilmektedir. Hipertiroidinin en sık görülen sebebi ise tiroid iltihabı nedeniyle hormon sızıntısının olmasıdır.
Hamile olan bayan, hormon testlerini yaptırdığında ortaya hipertiroidi sorunu çıkarsa bu durumda zaman kaybetmeden tedavi sürecine geçilmelidir.
Teşhis konulmadan önce bazı belirtilerin gözlemlenmesi önem taşımaktadır. Tiroid büyüklüğünde artış, bulantı ve kusma hipertiroidinin en belirgin belirtileridir. Bununla beraber kalp atışlarında düzensizlik, kan şekerinde artış, karın ağrısı ve baş dönmesi de görülebilmektedir.
Devamlı kusan, terleyen, ısıya duyarlı hale gelen ve iştah belirsizlikleri yaşan hamileler zaman kaybetmeden doktora görünmelidir.
Hamilelik sürecinde yaşanabilecek en büyük olumsuzluklardan biri olan hipertiroidi rahatsızlığı, bebeğin zamanından önce dünyaya gelmesine neden olabilmektedir. Bunun dışında düşük riskinin en sık görüldüğü hastalık olduğu bilinmektedir. Bu nedenle hipertiroidi belirtilerden en az ikisini yaşadığınızda muhakkak doktorunuza danışmalısınız.
Yapılan serbest T3 ve T4 hormon ölçümleri sonrasında böyle bir probleminiz varsa teşhis konulacaktır. T3 ve T4 testlerinin yanında yapılan TSH ve TSİ testleri de durumun netleşmesine yardımcı olacaktır.
Hipertiroid sorununun tedavi sürecinde bebeğin gelişimine odaklı hareket edilmektedir. Sorunun büyümesine fırsat vermeden anti-tiroid ilaçlarına başlanması gerekmektedir. İlaç tedavisi ile tiroid hormonu büyümesi kontrol altına alınabilmektedir. Bu süreçte ilacın yan etkiler yaratacağı bilinmelidir. Kaşıntı, kuruluk, ateş ve boğaz ağrısı en sık görülen yan etkiler arasındadır.
Hamilelik sürecinde hiptiroid ve hipertiroide nazaran daha nadir görülen bir başka tiroid hastalığı kanserdir. Çoğunlukla annenin radyoaktif madde ile gereğinden fazla ilişki halinde olması sebebiyle ortaya çıkan tiroid kanseri, bebeğin ve annenin sağlığını ciddi manada tehdit etmektedir. Yapılan tüm araştırmalara rağmen tiroid kanseri henüz başka bir nedene bağlanamamaktadır.
Tiroid kanseri ne yazık ki belirti veren bir hastalık değildir. Henüz yolun başında olan bazı hastalarda lenf bezlerinde büyüme ya da kitle oluşumu gözlemlenebilmektedir ancak tüm hastalar için aynı belirtiler söz konusu değildir. Hastaların bazılarında ise boğazda geçmeyen ağrı, nefes alırken sıkıntı yaşama, yutma sorunu gibi belirtiler gözlemlenmektedir.
Hastaların birçoğunda belirti takibi oldukça zordur. Bu nedenle teşhis konulduğunda kanser farklı organlara yayılmış durumda olmaktadır.
Hamile olan bayanlarda tiroid kanseri teşhisi için kanda bulunan hormonların miktarı belirlenir. Sonrasında ultrasonografi ile nodüller tespit edilir. Kesin tanı koyabilmek içinse biyopsi gerekmektedir. Hamilelik sürecinde yapılan biyopsinin anneye de bebeğine de herhangi bir zararı yoktur. Alınan parçadan kanserli olunup olunmadığı net şekilde öğrenilmektedir.
Hamilelik süresince ilaçlarla kontrol altına alınan hastalık, tedavi için ameliyatı zorunlu kılmaktadır. Tiroid kanserinde yapılması gereken tedavi yöntemi kanserli parçanın alınmasıdır. Ameliyat sonrasında radyoaktif iyot tedavisi uygulanmaktadır. Bu şekilde yayılmış olan kanser diğer bölgelerde de öldürülecektir.