Hamilelikte yapılması gereken testler, hamileliğinizin gidişatı ve doğum süreci için oldukça önemli olur. Ancak hamilelikte yapılması gereken test ve tetkiklerin tamamının tüm anne adaylarında yapılması gerekmiyor. Bu yazımızda anne adayları için haftalık ve aylık yapılması gereken kontroller hakkında bilgi verdik.
Gebelik başlangıç anından itibaren apayrı bir dönemi ifade ediyor. Gebeliğin ilk öğrenildiği andan doğum gerçekleşene kadar anne adayı ya da bebekle ilgili onlarca test yapılır. Her birinin anne be bebeğin sağlığı ve gebeliğin gidişatı için gerekli olduğunu bilmeniz gerekiyor. Kan testleri, ultrason takipler, detaylı tetkikler doktora gebeliğin ilerleyişi konusunda fikir vermektedir.
Hamilelikte yapılan düzenli testler sayesinde, bebeğin sağlık durumu kontrol edilir ve yaşanabilecek aksilikler için önceden önlem alınmış olunur. Ancak her testin tüm anne adaylarında yapılması şart değildir. Bu aşamada doktorunuzun vereceği karar önem taşımaktadır.
Hamilelikle ilgili detaylı bilgi almak isterseniz burada yer alan içeriklere de göz atabilirsiniz.
İçerik
Gebelik şüphesi ile hastaneye gidildiğinde ilk talep edilecek test Beta HCG olacaktır. Diğer birçok test ve tetkike geçmeden önce bu test ile gebeliğin var olup olmadığı konusunda fikir edinilir. Bazen sadece Beta HCG yeterli olmaz ve test ultrason ile desteklenir.
Beta HCG değerinin düşük olması gibi durumlarda doktor testi iki gün sonra tekrar talep edebilir. Bunun sonucunda değerin iki katına çıkıp çıkmadığına bakılır. Değer düşüşte ise düşük, kimyasal gebelik, dış gebelik gibi durumları ifade edebileceği için Beta HCG takibi önemlidir.
Gebeliğin varlığı kesinleştikten sonra muhtemelen Beta HCG takibi yapıldıktan artık ilk kan testleri istenebilir. Kan tahlilinde gebeliğin ilerleyen dönemlerinde bile gerekli olabilecek sonuçlar elde edilir. Anne adayındaki çeşitli hastalık bağışıklıkları, gebelikte anneyi zorlayabilecek düşük değerler bu yolla belirlenir.
Kan testinde anne adaylarının kan grubuna, kansızlık olup olmadığına, kızamıkçığa karşı bağışıklık olup olmadığına, gebeliğin 20.haftasından önce tedavi edilmesi gereken bir hastalık olup olmadığına ve Akdeniz anemisi ile standart kan değerlerine bakılacaktır.
Koriyonik Villus yani kısaca CVS ile bebeğe yönelik detaylara bakılmaktadır. Bebekte kan hastalıkları ya da down sendromu tespitinin yapılması amaçlarıyla kullanılan bir tanı testidir. Gebeliğin 10 ila 14. haftaları arasında bebekle ilgili bir risk söz konusu ise yapılması gerekir. Bu süreden önce ya da sonra yapılması önerilmez. Testte plasentadan bir kısım doku alınıp inceleme yapıldığından %2 civarında düşük tehlikesi mevcuttur. 10 ve 14. haftalarda anne adayı için gebeliğin henüz yeni olduğu düşünülürse endişe etmesi normaldir.
Annenin bağışlık sistemi hakkında fikir verecek olan HIV ve sarılığa karşı bağışıklık olup olmadığını tetkik etmek için yapılan Hepatit B testleri gebeliğin 11 ve 13. haftaları arasında uygulanmaktadır. Anneden kan alınarak kolayca uygulanabilir. Her iki durumda da bebeğe geçme riski söz konusu olduğundan kan sonucunda sorun görülürse gebelikte önemlerle alınır.
Anne karnında bebeğin ense kalınlığının ölçümüne dayanan testtir. Gebeliğin 11. haftasından 14.haftasına kadar yapılabilir. Down sendromunun belirlenebilmesinde önemli bir tetkiktir.
Ense kalınlığından kasıt bebeğin ensesinde, iç kısımda biriken sıvı miktarıdır. Her bebekte bu sıvı mevcuttur ama down sendromlu bebeklerde biraz daha fazla olabilmektedir. Tetkik ultrason ile anne karnından bakılarak yapılır. Sonuçta ölçüm fazla çıkmasına rağmen sonlanmayan gebeliklerde sağlıklı doğan bebekler olmuştur.
Kanda alfa fetoprotein değerinin ölçülmesine yönelik yapılan kan testi için en uygun zaman gebeliğin 15. ve 20.haftaları arasıdır. Çıkan değerin problemli olması tek başına kesin bir sonuç vermez. Down sendromunun belirlenmesinde etkisi olan bir kan testidir ama yüksek ya da düşük olması down sendromunun kesin teşhisi için kullanılamaz.
Diğer birçok teste göre daha çok uygulanan tarama testleri ikili test ve üçlü testtir. Dörtlü test de vardır ama ikili ve üçlü testi temiz çıkanlarda genellikle uygulanmaz. Anne adayından kan alınarak, sonuca bazı değerlendirmeler eklenerek sonuç elde edilir. Bu testlerde kan sonucuna ilaveten, annenin yaşı, sigara kullanılma durumu gibi bilgiler etki eder. Sonuçlar kromozom anomalileri, down sendromu ve spina bifida gibi hastalıklar konusunda fikir verir. Her iki testte kesin sonuç vermeyecektir. Çıkan değer ihtimaller üzerine olduğu için anne adaylarının gereksiz üzüntü yaşamasına neden olabilir. Testte anne yaşının ilerlemesi bile risk oranını artıracaktır. Dolayısıyla doğrudan bebeğin durumu hakkında fikir vermeyen testlerdendir.
Amniyosentez önemli bir tanı testidir ama her gebelik için uygulanmaz. Yaş riski olan anne adayları, ikili, üçlü testlerinde risk görülen gebeler ve ayrıntılı ultrasonda bebekte sorun saptanan gebeliklerde uygulanması istenmektedir. İşlem anne karnından batırılan iğne ile bebeğin içinde yaşadığı sıvıdan almak şeklinde uygulanır. Çoğu klinik bunu ultrason eşliğinde yaparak bebeği iğnenin zararından korur. İşlemin yapılması için en uygun zaman 16.hafta civarıdır ama 15. haftadan başlayarak 20 haftaya kadar yapılabilir. İşlemin %1 kadar düşük riski içermesinden dolayı anne adaylarını rahatsız eden bir tanı testidir.
Ayrıntılı ultrason bebeğin durumu ile ilgili belki de en detaylı bilginin alınacağı taramadır. Ultrason cihazı ile bebeğin gelişimini ilgilendiren her detaya tek tek bakılır. Tarama sırasında bebeğin kalbi, kolları, bacakları, iç organları, beyni, omurgası, elleri, ayakları, yüzü detaylı olarak incelenir. Bebeğin cinsiyetinin de bu inceleme sırasında net olarak belirlenmesi mümkündür. Anomalilerin saptanması konusunda en ciddi fikirleri ayrıntılı ultrason ile almak mümkündür. Ancak ölçümler doktordan doktora değişebileceği için eğer bir sorun görülürse başka bir doktora daha ayrıntılı ultrason yaptırılabilir. Bu işlem için fiyat farklılığı ciddi seviyededir. Özel polikliniklerde fiyat çok fazla olabilmektedir. Çok ciddi fikirler verebilecek bir tarama olmasına karşın yanıltıcı da olabilir. Anne karnındaki bebeğin sağlık durumu ile ilgili %100 sonuç alınabilecek hiç bir tetkik yoktur.
Genellikle amniyosentez süresi geçmişse tercih edilen kordonsentez de anne karnından iğne ile girilerek bebeğin göbek kordonundan kan alınır. Amniyosentez kadar yaygın bir test değildir. Testin uygulanması için en doğru zaman 18. ve 22.haftalardır. Kordonsentez de diğer birçok tetkik gibi %1,2 civarında düşük riski içermektedir. Bunun dışında suyun gelmesi, bebeğin erken doğması gibi riskleri de vardır. Amniyosentezden farklı olarak ikiz gebelikler için de bebek hakkında fikir verir. Kordonsentez her gebelikte uygulanan standart bir tanı testi değildir. İkili, üçlü taramalarda, detaylı ultrasında sonuçlar riski görülmüşse doktor tarafından önerilir.
Henüz çok yaygın olarak kullanılmayan bu testte B grubu streptokok bakterilerin tespiti söz konusudur. Kadınların vücudunda bolca bulunan bu bakteriler, sindirim sistemini ve genitoüriner sistemi olumsuz etkileyebilmektedir. Doğuma yaklaşılan 35. ve 37. haftalarda yapılır çünkü bakterinin doğum ile bebeğe geçme riskini ortadan kaldırmak hedeflenir.
Non Stres Test olarak açılan NST, gebeliğin son haftalarında haftada bir doktor tarafından istenebilir. Özellikle günün aşmış gebelerde önemli bir testtir. NST sonucunda riskli durumlar söz konusu olursa tetkik doppler ultrason ile desteklenebilir. Testte bebeğin kalp atışları, kalp atışının bebeğin hareketiyle ve sancı varsa bununla ilişkisinin gözlemlenmesi amaçlanır.
Sonuçta bebeğin durumunun normal ya da sıkıntı içinde olduğu anlaşılmaya çalışılır. Bebek iyi durumdaysa detaylı araştırmaya gerek yoktur. Bir hafta sonra tekrar NST istenir. Cihaz anne karnına yerleştirilir ve belirli bir süre cihazın kayıt yapması beklenir. NST çoğu normal doğumda da sancı aşamasında kullanılan bir testtir. Anne kasılma yaşarken bebeğin durumunu öğrenmek amacıyla kullanılır. Bazı durumlarda kasılmalar sonucunda bebeklerin kalp atışı yavaşlayabildiği için önemlidir.